hürriyet

31 Temmuz 2011 Pazar

Yoksul Umutlarla Kürek Çekiyorum Sularında


Sensizliği sürdüm yüreğime , sürdükçe  sensizliği yok oldu benliğim
Yüreğimi sema ya açtım seni diledim
Zamansız  zamanlar geldi geçti yosun kokulu gözlerinde
küreğim kırıldı tek kürekle yalpalayarak yol alıyorum sana doğru yokluğun denizlerinde

bir yunusun çığlın da tükeniyorum , acıyan acılarımı yakamozların pırıltılarına bırakıyorum . Kendi ipini çekmeyi bekleyene idam mahkumu gibi sensizliğin denizlerinde özleminin zokalarına atıyorum umutsuz .eskimiş   günün yırtıklarını yamalıyorum elimdeki kalan umut parcaları ile  gökkuşagındaki renklerle takas ediyorum  yüreğimdeki son mutluluğu  renkga renk yüreğimle sana gelmek için
özlem , hasret birde yanlızlık var düşüncelerimden gecen rüzgarlarda .kirpiklerine tutunarak , gözlerindeki denizlere  yangın olmaya geliyorum  çalınmış  düşlerimi  gömerek yastığındaki çukurluğa.  Sensizliğimi yalnızlığı mı  uykusuzluğu mu  alarak yüreğine girip  usulca kapsını  dışarı dan üstüme kapatmanı istiyorum sonsuzluğu yaşamak için yüreğinde  .

sana yazılan mektuplarım , seni bekledikçe  sabahı olmayan gecelerim ve yüreğimin çorak topraklarına yağan yağmurlarım, saçlarının arasına saklanan umutlarım,   hiç olmayan yarın gibi şiirlerim var aşkına yazılan mektupların  satır aralarında    .yokluğunun yoksuluğum at beni gözlerinden ki uçurumlardan aşagı  yüreğindeki kuyulara hapset beni Yusuf gibi  . yüreğimi savuran dağıtan rüzgârında hasret  dermanlarıma dertler sürerek ölmek istiyorum kirpiklerinin gölgesinde
aynı düşde  buluşan iki düş gezginiyiz senle .sen düşlerime sensizliği düşürürken , ben heybemdeki  umut çiçeklerini ekiyorum senın düş tarlalarına .senin düşlerinde girler varken benim düşlerim mavi denizlerim gibi mavi denzilerimden mavi kaığıtdan yağılmış kayıklarla sana Şiirleri mi yolluyorum umut olsun yüreğine diye

ortak düşlerimiz olacak yüreklerimizi  bir yapacak köprüler.  Bir şişenin içine gizlediğim cığlığım ulaşacak sana mavi düş dallarında, şişenin mantarını çıkardığın da kimsesizliğinin ortasına  cığ gibi düşecek seni seviyorum diyen çığlığım.yüreğinle kundakla ağlayan yanlarımı . avuç içine al yüreğimi öp kus kanadı yumuşaklığında hapset göğüs kafesine yüreğim yüreğinin mahkumu olsun .uykusuzluğum uykularında bir gün düşlersem seni , kendi ellerimle çizeceğim  aşkımın  resmini düşlerine.çatlak dudaklarınla öp sensizlik de kuruyan dudaklarımı .  yoksa muson yağmurlarını bekleyeyim mi  gözlerinin yağmur bulutlarında  yüreğime yağacak .bekleyişlerimin beklmelerinde yosun tutu  kalemim . kağıt gemilerimin güvertelerinde seren  direğinde yüreğim ufuklarda aşkını arıyor  yüreğine çarpmamak için . kayalıklara dümen kırmak istiyorum gemilerimi , batan gemilerimden sahline vurmak  sevdanın ıssız adasında ve yüreğine yarım sinyalleri yollamak istiyorum güneşin  denizi kızıla boyadı zamanlarda.seni beklerimin azdığı günlerde yüreğime bir dirhem  sen sürüm bekliyorum beklerimin bekleyişlerini beklentisiz .  düşlerine ektiğim umut tohumlarının bir bir açmasını bekliyorum  yanan denizlerime akarken sevda  nehirlerim  . düşeceğim düşlerinden yüreğine en umutsuz zamanlarımda düşlerin can çekişirken gül yüreklim


30 Temmuz 2011 Cumartesi

Yüreğimdekiler

Yüreğimdekiler
yüreğimdeki işkenceci sensizlik …
ıssız bir adaya düşmüş gibiyim
hayal kırıklıkları ve binlerce yitik umut arasında
denizin kucağına ilerliyorum yüreğim  elimde
Her şeyini yitirmiş bir yitiğim ,
Leyla'sını kendi elleriyle vurmuş Mecnun,
Aslı'sını yakmış  Kerem'in
vicdan azabı var yüreğimde
Yüreğimdeki yanlızlık peşimde yine  
Yakalanacak mıyım yüreğimden
Yine gözlerimi dağlayacaklar mı  
Yine  yine yüreğimi yerinden sökecekler  mi ?
Lanet olası yuvası odam ,
yatağım
hayalelerim hapishanem …
Üçgün yatmadan, uzanmadan,
Yemeden beklemek!
denizler  senden uzakda
halkdan uzak Hakk'a yakın denizler
 Sensizlikden kaçarmışsacına  karanlıklar…
Allah'ım ne kadar büyük imtihan bu uzak kalmalar sacaklıdan !
Köpek sesleri geliyor.
Gittikçe yaklaşıyorlar.
Nefesim kesilmek üzere.
Hacer, neredesin Hacer!
Ey Musa gelsene,
Daha dönmedin mi Sina'dan…
Bazen hayatta en zor şey oluyor ölmek!
"Kabe'nin Rabbine andolsun kurtuldum"
Diye haykırmak
En büyük arzusu oluyor insanın.
Silahım da yok.
Hayatta hiç sevmedim silahı ben!
Kaleme sarıldım,
Kalemimden korktu korkaklar.
Allah'ım ne yapayım,
Nereye gideyim?
Beni de İsa gibi alsana yanına…
Havarilerim ihanet etti bana,
Buzağı'ya taptı dostlarım.
deniz , ey merhametli dost,
Sarsana beni kollarınla,
vursana dalgalarını düşmanlarımın üstüne .

Biliyorum Peygamber gideli çok oldu.
Yapayalnız, o yol sevdalısına döndü halim.
Çölde yıldızlar bir tuhaf geliyor insana.
Ali'nin sesi geliyor çek uzaklardan.
Belki de sekine ağlıyor
Kerbela uzak değil buraya.
Annem olsaydı
Yanımda kucağına alır, saçlarımı okşardı.
Düşmana teslim etmezdi beni.
Belki de İbrahim gibi bir mağarada
Saklardı yavrusunu.
Ama hep ağlardı.
Neden doğurduğunu sorgulardı.
Babam ne yapardı bilmem?
Ama o da ağlardı hüngür hüngür.
Nedense beni hep ağlayanlar anlıyor.
Hep acılar tanıyor.
Geliyorlar. Yine başa dönecek hikayem.
Tırnağımı koparacak,
Coplayacak sopalarla dövecekler.
Ne istiyorlar benden?
Musa'nın levhalarını! İsa'nın izini!
Muhammed'in emanetini!
Ali'nin feryadını!
Hüseyin'in kesik başını!
Bir ben miyim Allah'ım sadece bunları bilen?
Bana mı kaldı o mukaddes emanetler?
Delisi bir ben mi kaldım Allah yolunun?
Hücreler, ey dost hücreler!
Siz mi adımı verdiniz benim?
Gardiyanların işkencesine
Sizler de mi tahammül edemediniz?
Ama düşünmediniz mi
Ben nasıl dayanırım?
Siz beton ve demirlerin
Dayanamadığı işkencelere,
Ben et ve kemik nasıl sabrederim?
Ey sevgili, sil ne olur, sil gözyaşlarını!
Göz yaşların bana
Her şeyden daha acı geliyor…
Artık takatim kalmadı,
Ama geri dönmek yok!
Teslim olmak mı asla!
Varsın ağlasın eşim,
Varsın babasız kalsın çocuklarım!
Varsın gitsin her şeyim!
Ama ben gideceğim!
Nefesim yettiği kadar koşacağım,
Gücüm olduğu müddetçe
Sürünerek de olsa gideceğim,
Hep gideceğim…
İşte geliyorlar,
Köpek sesleri yaklaşıyor,
Geceler ağlıyor halime.
Yıldızlar beni saklamak için sönmüş gibi.
Ay nurunu gizlemiş!
Adeta belki de göremezler beni.
Ağaçlar dallarıyla sarıyor,
Örümcekler ağını örüyor dört bir yanıma
İşkenceciler geliyor, gittikçe yaklaşıyorlar.
Bu da ne Allah'ım!
Bir ışık! Musa'nın gördüğü yakamoz mu bu?
Gidip ben de mi alsam o ateşten?
Ama ateş de beni ele verirse!
En azından işkenceciler uzaktan farkeder,
Gelirler, biliyorum.
Ne yapsam tanrım?
Ateşe gitsem bulurlar mı?
Aman Allah'ım acı bir ses geliyor!
Kuyuların dibinden yankılanıp gelen
Tanıdık bir feryat bu!
Evet Ali'nin sesi bu!
Namahrem duymasın diye
Ellerini ağzına dayayıp
Kuyulara haykırdığı figan bu!
"Kaç" diyor, "ateşe doğru kaç!
O ateş yakmaz seni.
O ateş sana her şeyi aydınlatan,
Ama seni her şeyden gizleyen bir ateş!
Koş, durma, dayan az kaldı, koş, kooooş!…
Koşuyorum, durmadan koşuyorum…
Oh tanrım! Nihayet vardım.
Nirvana'ya ulaştım,
Artık özgürüm her şeyden azade!
Beni gizleyen
Bana her şeyi gösteren
Ateş kurtardı beni!
Artık geri dönmeyeceği,
O cehennemi bir daha yaşamak istemiyorum.
Ali'nin feryadıyla gösterdiği ateşte yanacağım!
Nirvana'da kalacağım!
Gardiyanını seven bir mahkum gibi…
Hep yüreğinde kalacagım gül yüreklim

29 Temmuz 2011 Cuma

AŞK, HERŞEYDİR...

Bir gökyüzü düşün alabilğince mavi tek bulut yok
Ve o gökyüzünün altında  yemyeşil uçcuz bucaksız bir bozkır ..
Aylardan  mayıs..
o yeşilliği bozan tek seyin binlerce acmış gelincik oldunu düşün
Yeşilliklerin üstunde kan renginde üstune siyah noktaları olan  bir tarla

Ve sen, onun yanından geçen yolda
yürüyorsun... Ve o binlerce gelincikden
bir gelincik dikkatini çekiyor..
Binlercesinden biri ama sen,
onun yanına gidiyorsun
Onda seni çeken bir seyler vardır..
ve o gelinciğe dokunursun
Onun  ne kadar nazik oldugunu
Ve onun ölümüne sebep olacanı bildiğin halde
Dokunursun ona..
Sadece dokunmak istersin, sadece senin açmış olsun istersin ..
Öleceğini düşünmeden. Dokunursun Ve gidersin
ardından yaprakalarını dökeceğini bile bile
 İçinde durduramadığı bir bencilliğe yenilerek
onun güzeliğine karşı koyamarak dokonursun .
İşte bu bencilğin adına  TUTKU denir ...

baska bir gün o bozkıra yine gidiyorsun 
yine yolda yürüyorsundur..
Yine binlercesi arasında
bir tanesi seni çekeriyor kendine ..
yavaş yavaş  yaklaşırsın aklında öldürüğün gelincik vardır
, yanına gidersin gelinciğin ..
Gözlerin ondan başkasını görmez  o an.
Onun için herşeyi yapmak istersin...
güneş yakmasın diye güneşe perde çekmek
yağmurlar dokunmasın diye tüm gökyüzüne şemsiye açmak istersin
Dokunmak istersin.. ama Dokunamazsın,
ve onunla ölmek istersin.
Ama birden sebebsiz gitmen gerekir ..
Dayanamazsın onun yokluna ama gidersin
arkana bakarak ..
Unutturur herşeyi sanırısn zaman
özlemini artırmakdan başka bi işe yaramaz
..
gelincik geride kalmıştır,
yüreğininen en derin yerinde ..
ama unutmazsında
geriye de dönümezsin  ..
özlemler içinde yüreğinde onu anarsın
İşte bu yüreğideki anımsamaya  AŞK denir ...

yıllar sonra yine aynı yerdesin ..
ama bu sefer yürümüyorsun ve tesadüfen düşmemiştır yolun
Göküyünün altınsa yemyeşil bozkıra bakıyorsun Ve o yeşilliği bozan binlerce kan kırmızısı gelinciğe bakıyorsun
Yıllar önceki utamadığın özlediğin gelinciği arıyorsun
Ve öldürdüğün gelinciği düşüyorsun

                                                 Derken bir tanesine gözün takılıyor
Yüreğin titriyor o mu
Diye geçiyorsun içinden
Yüreğin o olsun istiyor ...

Gidersin yanına  yavaşça korkarak çekinerek ..
 yanına geldiğinde bakarsın önce
Yıların biriktirği özlemle ..
yanında kalmak istersin her pahasına olursa olsun
Ve kalırısın yanında
Dokunmak istersın ama dokumazsin ölmesin diye

Ona  herhangi  bir zarar gelmesin diye her şeyi yaparsın..
tüm yüreğinle onunla olmak   istersin..
gelincikden seni ayıracak  hiç
bir şeyin olmadığına inanırsın..
Ve orda onunla ölene kadar birlikte olursun...
 yaşama dair ne varsa paylaşırsın İşte  paylaşımada SEVGİ denir...
Ve ben senle bana ait ne kadar tutku aşk ve sevgi varsa
Hepsini senle yaşamak istiyorum SAÇAKLI
İŞTE BUNUN ADINA İSE
 SANA  AŞIK OLMAK DENİR SACAKLI
AŞK, HERŞEYDİR...

28 Temmuz 2011 Perşembe

Denizin iyod kokusudur ruhumu yakan ılık nefesin

ıÜüBir gün papatya tutar aşkını sunar göle . Bir dirhem su , papatyanın yüreğinde  buğulanır ağustos sıcağında Ve konar yaprağına bir öpücük sunar  gibi kelebekler  . Okşar seher yeli yapraklarını . Bir tutam aşk dolar gölün gölgesine , bir tutam sevinç çığlığı iner gölün içine .

, dağdan eriyen karlar gibi ,hayal denizinde  yelken açan cocuklar gibi ; bahar sevçci yaşayan bozkırlar gibi Ne zaman seni düşünsem bir sevinç çığlığı iner ruhumun derinliklerine.  Sana akar yüreğim  baharda azan dereler gibi .bahar yağmurlarıyla bozkırda çana çicekler gibi yüreğimde  tomrucuk olup açar aşkın  ;
Sen, denizlermin  mavisi,baharlarımın sevinci  çölerimin bağrına düşen bir damla suyumusun. Ne zaman seni düşünsem , yağmur yağmur çiçek açar denizlerimde gözyaşların. Benim bulutlarım griydi denizlerim kasvetliydi , siyaha çalardı umudlarımın rengi , rüzgarlar estikçe savururdu yarınlarımı  ufukların ötesine .sende önce . Sen bakışlarınla  durduyorsun zamanı tüm nehirleri tersine çeviriyorsun yüreğimde .  denizin iyod kokusudur ruhumu yakan ılık nefesin . denizin ortasında bir katre tatlı su gibi sevdim seni gül yüreklim

sen denizlerimin yakamozu , gecelerimin yıldızı , ,karlı dağların soguk soluğu ,kışlarımın güneşisin. Karanlıklarr içinde de olsam da  ben , senin gözlerindeki yıldızları sevdim .
özlem mektupları sıcaktır  yakar kar yağan yüreğini . bana özlem mektupları yazdırma gül yüreklim
anne kucağı sıçaklığında  kal kollarımda  kal gecelerimde . serap gibi görnüp bi yok olma .. Ne zaman gözlerine baksam kağıtdan gemiler  yelken mavi umudlara ; ne zaman  seni ansam bir huzur çöker yüreğime
ayrılıkları bırak alsın gitsin tüm özlemleri yanında .geceye küskün güneş gibi sen bırakıp gitme beni  sen gidersen öksüz kalır kalemim .özlem tohumlarını ekme yüreğime 
sen gidersen
özlem düşer yüreğime  
denizlerim kurur
bozkırlarım yeşermez baharda
yağmurlar yağmaz gölümün çorak topraklarına

sen gidersen
 tüm kelebeklerim uçar yağmurda
bilirsin kelebekler yağmurda uçamaz
bir damla yağmur bir kelebeğin ölümü olur
yıldızlar gecelerime küser
yazlarım hazana döner

sen girdesen
dümenim kırılır
sana dönük olan rotam kaybolur
yüreğimde yangın olur
küllerimi rüzgar savurur
sen gidersen
tüm kalemlerim kalemlerini kırar
hüznün gölgesinde 
mürekkebim sana ağlar

27 Temmuz 2011 Çarşamba

KİMSE BİLMEMELİ SENİ SEVDİĞİMİ

BİR sabah kör olmalı gözlerim ansızın
sensizliğin düşlerine düşmeliyim
bir sevdanın kuytusuna sığınmalıyım
yalansız çıkarsız olmalı bir sevda
ihanetler uğramamalı ruhuma
bir yüreğin efkarında şiirler yazmalıyım
içimdeki tüm fenerler sönerken
tebessüm açmalı yüreğimde sana bakarken ..
kalemim isyan ederken sensizliğe
Yakın bir düş olmasın uykusuz gözlerime ,
GÜN görmemiş bir güneş batmalı yüreğimin kuytusunda
BAŞUCUMDA sana yazdığım şiirler bulunmalı
HER SAYFAYA sevdanı yazmalıyım
Dip not olarak yüreğimi düşmeliyim satır aralarına .
dualarım semaya kanat çırparken ,
sensizliğin karanlığında senli bir düş kurmalıyım

..
kayıp bir liman OLMALIYIM
yitik bir kıyı , SENİN İÇİN sen beden uzakta iken
yüreğimin kabaran okyanuslarını görmemelisin
ben sensizliği dinlerken ,
kalemimin kalemini kırarken ,
ellerim titrememeli
Bilmemelisin düşsüzlüğümü
GİTMELİYİM belki yüreğinden
GÖRMEMELİSİN düşlerinde
HEP uzaklardan bakmalıyım sana
Her gün düşlerin geçmeli düşlerimden
..
bir gün ansızın gitmeliyim veda etmeden
yanıma sevdanı alarak ,
Sessizce kaybolmalıyım düşlerinden .
ben özleminin denizlerinde batarken ,
sen bir düş kurmalısın ..
Azrail bana yoldaşlık ederken
Son yolculuğumda
KİMSE BİLMEMELİ SENİ SEVDİĞİMİ
bir gece vakti uykuların çalınmalı düşlerinden
gözlerin geceye dalarken
Yüreğin lanet etmeli bensizliğe
gözlerim sensizliğe bakarken ,
gözlerinden ince bir yağmur yağmalı yüreğime
SON NEFESİMDE

26 Temmuz 2011 Salı

Gece olurdu hayalin

Gece olurdu hayalin
düşlerime inerdi
deniz olurdu gözlerim
med cezirlerde dolardı

bulut olurdu hayalin
yüreğime yağardı .
özleminle dolardı yüreğime  ağlardı


yıldız olurdu hayalin ,
gecelerime parlardı
Deniz olurdu yüreğim
Hayalin  yüreğimden gözlerime
Yakamoz olup yansırdı
ay olurdu hayalin
yüreğime şavkırdı .
düşsüzlüğümde
kamaşırdı düşlerim


yaş olurdu hayalin ,
düşlerime akardı .
Deniz olurdu gözlerim.
Yüreğime akardı
Ateş olurdu hayalin
özlemin dağlardı.
Kül olurdu  yüreğim
Gözlerinde  savrulurdu


martı olurdu hayalin
denizlerimde uçardı
mutlu olurdu yüreğim
düşlerine bakardı

rüzgar olurdu hayalin
yüreğime eserdi
uçurtma olurdu umutlarım
semaya yükselirdi

fırtına olurdu hayalin
yüreğimi savururdu
 kırıldı gözlerim
özleminden düşerdi

aşk olurdu hayalin
yüreğime gelirdi
denizlerim delirirdi
dümenim sana yönelirdi
.


mecnun olurdu hayalin ,
çöllere dönerdi yüreğim
seni arardı gözlerim.

kurşun olurdu hayalin
yüreğimi vururdu
kanardı denizlerim
gecelerime akardı
buz   olurdu hayalin
yüreğimi üşütürdü
donardı denizlerim
kırıldı dümenim
yalan  olurdu hayalin
 yüreğimi kandırırdı
tüm gerçeklerim küserdi
kalemim susardı
mürekkep olurdu hayalin
kalemime dolardı
kalemim adını yüreğime yazardı


dalga olurdu hayalin
yüreğimi döverdi
hüzün çökerdi gecelerime
denizlerim ağlardı
sis olurdu hayalin
yüreğime çökerdi
denizlerimde kaybolurdu gözlerim

korsan olurdu hayalin
yağmalardı yüreğimi
denizler şiirlerime akardı
 
Özlem olurdu hayalin
yüreğime batardı
yol olurdu şiirlerim
düşlerim seni arardı
yüreğin olurdu hayalin
yüreğime değerdi

ölürdü yüreğim

24 Temmuz 2011 Pazar

BEN SANA SADECE DENİZİM DİYORUM



Sana özlediğimi söylüyorum.En güzel çocukluk anımı özler gibi.. bekliyorum özlemini ,annenin askerdeki oğlunun dönüşü bekler gibi .kış günü saçaklardan  sarkan buzlar gibi kirpiklerimden sarkıyor özleminin üşüyor yüreğim . Tut  üşüyen yüreğimden çocukken hastalandığımda anemin elimden tuttuğu gibi . üşüyor yüreğim ılık nefesinle erit kirpiğimden sarkan özlem buzullarını.



sende beni özlüyor musun ? seni özlediğim gibi ..



Sana limanım  diyorum . bende Ucuz bucaksız denizlerde pusulası olmayan bir gemi .  hangi yön sana  götürür  beni .med cezirler arasında gidip geliyorum .bazen pruvada bir rüzgarın esintilerinde buluyorum kokunu .sana esmek istiyorum rüzgarlarla  bende, denize her baktığında yüzüne değmek saçlarınla dans etmek için
.
Sende  gelmek istiyor musun ? benim gelmek istediğim gibi ?

Sana denizim diyorum.bilirsin denizi ne çok sevdiğimi .  nasıl bir adayı kuşatıp sarmalıyorsa deniz , gözlerinde öğle kuşattı beni yüreğim sevdana tutsak bir ada sanki .kaybolmak istiyorum sevdanın denizinde denizim ,batan bir güneş gibi ve bakarken sevdanın sularında  gözlerinin  denizini  yüreğimin yangıyla alev renginde bir kızıllığa boyamak istiyorum.
Sende kaybolmak istiyor musun ? sevdamın denizinde ,benim sende kaybolmak istediğim gibi

Sana sus(U)yorum .yüreğimin derinlerine inmen için göz pınarlarından akan bengisu ile .
o gözlerinden akan  bengi su değimlidir ? ölümlü bedenimde ölümsüz aşkı veren yüreğime .
sana sus(U)yorum .sessizliğimden anla diye ruhumun feryadını . nasıl bir sus(A)maktır bu gözlerimi mi kapayım dudağımı mı  ruhum mu kapayım yüreğimi mi . sen söyle suskunluğum sen söyle susuzluğum .


sana sus(U)yorum .sende sus(U)yor musun  bana ?





aşığım demiyorum sana  aşık olmak ,aşığım demek  yetmez yüreğimdeki seni tarif etmeye ;
Aşığım seni seviyorum demek denizde bir damla sana olan hislerimin yanında.
Ben bir deniciyim ve …..
BEN SANA SADECE  DENİZİM DİYORUM .
SEN BANA NE DİYORSUN

Yüreği aşka vuralım ,

Yüreği  aşka vuralım , karanlık bir yanlızlığın ama gözlerine bir mum dikelim. Dikelim ki aşkı harlayıp yürek cezvesinden taşsırsın. Vakit hüzün vaktidir yanlızığın katransı gecesinde .  hayallerimin ötesine kanatlanan düşlerimdir  dualara tutunupda , bir bulut gölgesinde dinlenen  gökelrde   sevdalı yürekğim … yorgun yıldın  denizköpüğünden  kelimelerimin kifayetsiz kaldığı   yanyalnızlığın ummandaki  dümeni kırık bir gemi …
 Yüreğim dirilişteyken hasretine . Vakit gecedir. Tam düşlerinin içindeyim.  Koyu siyah gözlü gecenin  içine eğiliyorum. Koyu, kopkoyu, siyah bir yanlızlık kırıyor kalemimi buzdan aynalarda , hayalini denizlerde yansıyan yakamozların  suretinde seyrediyorum. Aşkın seyrinde, hayallerinden geçerek özlemine meyleden med cezirlerimi.yüreğimde yükseliyorum sensizliğin üstene , gel gitleriyle topluyorum  sensızliğimi  yüreğimin kayalıklarından .  ve bırakıyorum denizlerimin en uçtaki dipsiz koyuluğuna…
Koyuluk sevdana  açılırken, sır perde perde örtünüyor yüreğime . Ben yüreğine hapisdeyim . Geceyi  yüreğine  vuralım. Üzerinden bir kaç sarılma vakti gibi  geceler düşlerinden kaçarken uykuların ban tutsak , bir sevgi birikiyor  karanlık genin seherine…
Fırtınalı denizlerin sert dalgalrı kırıyor küreklerimi ,. Gece  en  sık nefes  alışlarından boğuyor yüreğine düşen düşleri . yüreği yüreğine değeni, gönlündeki ateşi denizlerde örsleyeni, karanlık bir gecede  bir umut tortu bırakıyor sonra vermelerin kucağına…
Ve beni bu umutlar alıyor sonsuz denizlerden ,  hasret  türkülerinin yollarına . Yalpalanan yanlarımdan vuruyor sensizlik , sızıyor  çatlarımdan özlemin , bir kayanın yosun tutmasına benzer hayallerine sarılan  ellerim, …
Yanlızlık  ki … içine çekti mi, sensizliği cam kırılganlığında inceliyor ruhum .. Yüreğe akan   özlem damarları yakıyor . Ve yanık yürekler tutunuyor denizin  gözlerine . uykusuzluklarım ,   yüreğim  sensizliğe okunan bir tilavetin rahlesi … günün geceye kalan zaman artığı …
. Gecenin en kör   vaktinde  beklesin sözlerimi kalemim , dert ortağıma geç vakit uğrar sevdana dair kelimeler .özlemin  iyice çöreklensin yüreğime , çöreklenen yüreğimde ağlasın , gözyaşlarından  yosunlaşsın  yüreğimin özlem tarafı …
Gecelerde pus içindeyim yalnızlığın .  feryadım sesiz çığlıklarda pervana kanatlarına karışarak, yangınlarımın ışında kendini yakarak , göğe yükselmede  sana olan aşkım. Yüreğimi geceyeastım , sensizliğe  asılı kalmadan..
sensiz bir gecede yüreğimden düşen lâl’ kelimelerimi yüreğine yoluyorum kabul eyle
EY YAR 
YÜREĞİMİN SAHİBİ GÜL YÜREKLİM

23 Temmuz 2011 Cumartesi

Bir yanım hasret bir yanım özlem bir yanım sakin, sessiz ve sensiz ...

 Karanlik bir gece sensizlikleyim yine ,seni özlemek ne kadar zor bir bilsen sacaklı ;
ya seni hayal etmek dokunamdan sana hayallerinden cıkmak
gecelerimden söküp atmalıyım sensizliği artık.sen gelmesin bana  uzaklardan bir sevinçli bir haber gibi .
 hangisi daha zor bilemiyorum sana hiç dokunamamak mı yoksa seni özlemek mi . yüreğim savaşdan arta kalan bir meydan yeri gibi kanlar içinde ... Bir   ağrı arıyorum merhemlerime  sürecek, gözlerinden gayri merhemim yok ağrılarıma sürecek …Bitmeli artık bu özlem .
Sonsuz bir denizde kürek çekmekden yoruldum ama sana kavvuşmak istiyorsam pes
etmeliyim... Yürümeliyim suların üstünde takıldığım baklıçı aglarını parçalayarak dalgaları yararak ilerlemeliyim sana yüreğine doğru ...

 Sensizlik ne kadarda zallim böle yüreğimi kanatiyor nicedir . kendimi yüreğimden tutup sana yolluyorum özlemden yana ne varsa düşlerimde . yine ben gitmeliyim denizlerin ötesine  sana varmak için uçurtmalrın kuyruklarına tutunup . Tutup kollarından indirmeliyim sensizliğin şaha kalmış hasretini semalardan. Ya da seni  sensizliği hapsetmeliyim içimde.....yüreğin yüreğime dokunana kadar ..
Bir yanım  hasret  bir yanım özlem bir yanım sakin, sessiz  ve sensiz ...
Gece sabaha dönüyor düşlerim azıyor yine yüreğimi tırmalıyor ,sensizliğimin yarları  deşiliyor kanıyorum damla damla . akıyorum sel olup  gül yüreklim sana ..
umutlatım şahlanırken dularımla semya dogru ... yine susu(yo)rum sessizce sensizliğe . Susuyor yüreğim  gül yüreklim ...

 Seni  düşünmek bile özlemmini dindirmeye yetiyor susuyan yüreğime   yaz yağmurlarının ferhalığını getiriyor  ..

21 Temmuz 2011 Perşembe

Beni hatırla ..

Beni hatırla ..
aradan saniyeler geçse de
yıllar asırlar geçse de hatırla beni
 Unutma sen ilk şiirimsin
uykusuz gecelerimde gördüğüm ilk düşümsün  .

denizlere sevdalı
ayrılığa  prangalı 
kavuşmaya uzaktan el sallayan bir kalbim olsa da
hatırla beni
sonbahar  olurum düşerim yaprak yaprak gözlerinden 
 uzaktan bir pırıltı olurum gecenin en kör vaktinde  düşlerinde parlayan

deniz olurum bakarsın ufuklarıma ve düşlerin martılar gibi özgürce dolaşır semalarımda
iblis olurum kabuslarından  kovulan

Yusuf olurum kuyularına atılan
İbrahim   olurum  ateşlerinde yanan

mecnun olurum yüreğin çöllerinde seni arayan
hayal olurum baktığın yer de  gördüğün

mum olurum nefesinle söndürdüğün
soluk olurum her nefeste içine çektiğin
yalan olurum dilinde söyleyemediğin
toprak olurum üzerine basıp gezdiğin

kavuşmak tadında şiir yazamadım

kavuşmak tadında şiir yazamadım
Bir denizin dudağında ıslak kaldı sevdam
bir rüzgarın estiği yönde kaldı suretin
bulutlara döküldü gözlerim
yağmurlar ağlarken
ve bir deniz boğuldu
Sevdamın ıslak dudağında
ince bir gece çöktü güneşimin üstüne


oysa söylememiştim daha
Sabahlarıma  seni sevdiğimi
ve daha iliştirmemiştim aşkımı sana getirsin diye badı berine
bir denizin isyanı düğümlendi
Denizci yüreğimin tam orta yerine
Bir martı döküntüler kıyısına bırakırken  gözyaşını
hazanda yaprak gibi titriyor cümlelerim
yaprak yaprak  düşerken ömrüm ömrüne
bir buzul üşüyordu
Denizin isyanında
ıslak bir sevdanın dudağından
Kelimelerim sana damlarken
 yüreğimde bir deniz kabarıyordu
ömrüm yaprak misali dökülmek için hazanına yaklaşırken
bir aşk yanıyor kalemimde
ve bir özlem tütüyor
güneşime çöken geçenin içinde

.../
bir rüzgara verdim yüreğimi
 Birde bir şişenin içine koyup denize

bir martının eşliğinde  kanadında bir tutam hüzünle
Sana getirsinler diye
Yüreğin benden uzakken
 Ayrılığın gölgesi düşmüşken
Kavuşmanın siluetine
 kusura bakama sevgili
Bağışla beni yine başaramadım
sana aşk tadında
sana kavuşmak tadında şiir yazamadım

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Bir denizin dudağından aldım bu sözleri sana

Bir denizin dudağından aldım bu sözleri sana

sonsuz mavinin derinliklerinden  
kartalların bile yaklaşamadığı
yüreğinin karlı doruklarına  ulaşasın
baharlar açtırsın
benim yüreğim gibi yasın

Sessizce serpiyorum rüzgara
Denizin dudağından ödünç aldığım tüm aşk sözcüklerini
yüreğinin dağ başı yalnızlığına
Gölgeler  yüreğinin doruklarına düşen tüm bulutları yakıyorum

Yüreğinin karlı dağ yamaçları
Aşkın ateşi ile kızıla boyansın  diye
Nasıl ateştir yüreğimde
Tüm ruhumu aşkının kızıllığına boyandı
Nasıl bir  ateştir yüreğimde yanan bu 
Bir deniz dökülüyor Olanca görkemiyle
Kuruyan göz pınarlımdan

Güneşin gömülüp gittiği yerden
Tüm parıltısıyla doğması gibi 
Bulutlardan yelken yapıyorum .
Gözlerindeki ıslak denizlere ulaşmak için
umutlarım erirken yüreğinin  dağ  yamaçlarında

denizin acı suyunu hayallerine katmış biri olarak
Bir denizin dudağından aldım bu sözleri
Sana denizim demek
aşk renginde çiçekler açtırmak için yüreğinde  sevdiğim

denizin acı suyunu hayallerine katmış biri olarak.
 buluların yelken olduğu , umutların gün ve gün eridiği
Uçsuz bucaksız yalnızlığın içinde , aramızdaki onca uzaklığa rağmen
Her  denizden daha derin
her aşktan daha sıcak
Her gün batımından daha kızıl
Her hayalden daha güzel
Her maviden daha mavi
sana aşk tadından bir şiir  yollayım
 yüreğine giden kalbimin ardından  dedim


Düşler içinde  kapkaranlık bir  Gecede
bir denizin dudağından aldım bu sözleri .

12 Temmuz 2011 Salı

ben sevdim seni ihtilal oldu yüreğimde öldü bedenim aşk ile aldım ilk nefeste

Yüreğim görünce seni
kör oldu gözlerim
 aşktan başka bir şeyi görmedim
Ahir zamanın son deminde 
Aşkın alevinde  yandım
Ve ben hiç üşümedim  sensizliğin ayazında
Çok fırtınalar  gördü gözlerim 
tufanlar yıktı yüreğimin bentlerini
tüm evren aşkın lisanı ile konuştu 
sevdim seni
yandı tüm denizlerim
Sen  geldikten sonra
atmaz oldu deli yüreğim sustu 
Sen geldikten sonra
aşkın diyarına yelken açıp bilinmezde kaybolan
 tüm gemilerim döndü  yüreğime
ve ben sevdim seni
sevince anladım ki aşk uzakta değil
bana benden daha yakın bir yerde beklermiş beni


seni sevdiğimden beri
denizler akıyor tufanların yıktığı yüreğime yüreğim
 Baktıkça yüreğine gözlerine batıyor ruhum 
ruhum baktıkça gözlerinde
gözlerimden bahar akıyor
bedenim yeşeriyor
hem de ne yeşermek
Babilin asma bahçeleri gibi


Ben sana aşık olduktan sonra
yoldaş oldum aşıklarla
kah mecnunla dolaşırım çöllerde
kah çıkarım bir dağ başına  Ferhat ‘la
kah otururum Mevlana ile Şems’in yanına 
aşkın şarabından içmek için doya doya
 aşkın şarabından içtikten sonra
alabora oldum  battım aşkın denizine fersah ferah
kulaç atıkça  kulaç kulaç gömüldüm gözlerine
                                                       ben sevdim seni
                                                       ihtilal oldu yüreğimde
                                                         öldü bedenim
                                                          aşk ile aldım ilk nefeste

6 Temmuz 2011 Çarşamba

çoğul bir yalnızlık ta tekil bir sevda olduk seninle aynı yürekte..

çoğul bir yalnızlık ta tekil bir sevda olduk seninle aynı yürekte..


Kolay değil kolay  değil kolay değil…………………………….. bilir  misin ne zor  tek başına hayat sensiz yaşabilmek kolay değil  kolay değil  sensiz  yaşabilmek çare değil çare değil  senden ayrıla bilmek kolay değil  kolay değil bir daha sevebilmek …… diyor ya Orhan  baba bir şarkısında

 inan  sevdam . yüreğimim kayıp yanı hiç kolay değil  seni sensiz  yaşamak  seni bunca severken senden bunca uzak olabilmek. Ruhlarımız  bir olmaya hazırken , aşk ateşinde yanan yüreklerimiz kül olmaya yaklaşmışken inan hiç kolay değilll  soğuk özlemini yorgan yapmak sensizliğin üstüne.  Yanmaya hazır  bir deniz var yüreklerimin rotasında ..aşkın  ateş  gibi akıyorrr  , özlemin buzulları titreten  soğuk yüzlü bir ölü gibi üşütüyor senli tüm hayallerimi .... seni özledikçe Yalnızlığım azalıyorrr   yalnızlığım  azaldıkca   sana ulaşan tüm denizler çoğalıyor sanki aramızdaki tüm mesafelere rağmen daraltıyorum küpeşteden kaparken sonsuz ufka akşam  güneşinin  selam verdiği zamanlarda .

ben ,
sen ,
deniz ,
umudun,
 hayalin,
özlemin,
 yüreğin
yüreğim
aramızdaki mesafeyi daraltan  öğle çok şey var .daha öncede söylemiştim ey yar  yarın kadar uzak olsakta  ölüm kadar yakınız birbirimize.kolay yinede sensizlik , yüreğin senken ,seni düşlemek, kolay değil bir denizi bir ucan bir uca yakıp sana gelmek...  zaten makbul olanda zor değil mi gül yüreklim eğer kolay olsaydı  herkes yaşamaz mıydı, bir yanı su bir yanı ateş bir çöl bir yani deniz bir yanı kavuşmak bir yanı ayrılık bir yanı hayal . bir yanı gerçek bir yanı özlem bir yanı düş bir sen  bir yanı ben  olan bu aşk denilen şeyi.  Yürek atışlarım Sıklaştı  yine..sensizliğin  sesi yankılarken yüreğimin denizlerinde ..yüreğimdeki zifiri karanlığı  del gelişinle umutsuz bir anımda umut yoll  denizcilere yol gösteren  yalnız bir deniz feneri gibi  aydınlat sensizliğin karanlığı düşmüş denizlerimi .
..

korsan sevdalar var  yüreğimin denizlerinde dolaşan senli düşlerimi yağmalayan . senli bir düşü bile çok gören bir yarın var umutlarımı topa tutan ,hayalerime borda edip köleleştiren yüreğimin senli denizlerinde yelken açan. Yağmalansada düşlerimiz topa tutulsa da umutlarımız ,borda edilip köle yapılsa da hayallerimiz biz seninle fraklı denizlerde aynı kara parçasını arayan kaşifler olmayı başardık gül yüreklim.
Hiçbir zaman aynı yolcu listelerinde geçmedi adlarımız.......

hayaldik seninle ,,,,,,,,,,,

gerçeğe namzet bir düşün içinde .fırtınalı  bir denizde yolunu kaybetmiş iki kaşifiz .. dev dalgala sarmış etrafımızı . karanlık sarmış yüreğimizin aşk alevinde aydınlanan yanlarını .. yinede karanlığın içinde fırtınalı bir denizde dev dalgaların içinden  geçerek  aynı hayalde olmayı başardık seninle .



ve bir bayram sabahı çocuğunun heyecanında  bulduk birbirimizi  düşlerle süslenmiş yüreklerimizin etrafında..

. geç kalmış bir zamanın , erken doğan gün ışığında ......

..Uzaktık birbirimizden ama aynı sevdanın içinde yaşadık çoğul bir yalnızlık ta tekil bir sevda olduk seninle aynı yürekte..

4 Temmuz 2011 Pazartesi

seni düşlemek yokmu geceye tutsak saatlerde

seni düşlemek yokmu  geceye tutsak saatlerde

kaç hayali yaktım  gecenin göz ucunda .ve  kaç gerçeği hayalinin uğruna rehin verdim düşlerine ...uyukuya dalmış tüm deniz fenerlerini uyandırdım özleminin karanlık sularında rehberlik etsinler diye yüreğine seyir halindeyken yüreğim .hasretinin rüzgarlarında üşüyorum bu gece ..bir düşün var düşlerimden bile uzakda şimdi .geçmiş zamanların  hükmü sürüyor yanlızlığa  aşık yüreğimin  sen yanlarında.  Bizim için  biçilmiş   bu özlem  ,hadi giyinelim gecenin koynunda sıyrılarak çırıl çıplak aşkın üzerine .ben senin hayalindim sende benim
biz hayallleri yorgan yaparak geldik uykularmıza ayın güneşe aşık olduğu vakitlerde.

Yalın bir sevda, yalin ayak bir aşk ve öznesi yitik  özlemine kurulmuş bir cümle . yüreğindeki hangi yitik denizin eski feneriyim yakılmayı bekleyen gözlerinde .damla damla  büyüdük koca bir deniz olduk ..ayrılığa kuçak açan iklimlerde.



Ayrı  ayrılığı yaşayan iki yürekğiz aynı sevdanın içinde bir nefes kadar yakınken ruhlarımız  ,araya bir deniz girmiş kadar uzakğız bedenlerimizde . sırt sırtta dönmüş iki mutluluğuz sahilde ufka bakan .


gece hayalinden uzaklaştırınca  düşlerimizi,  suskunlukta yüreklerimize ses olmayı bilidik.suskularımız çoğladıkça yeniden nefeslendik ..yollar uzadıkça sana ,karanlık sularda gözlerinin ışıltısnı sürdüm geceye  , gece aydınlandıkça gözlerinde , umudu ektim yüreklerimize ve...birbirmize akan iki nehir olduk gecenin aydınlığa boyun eydiği saatlerde