hürriyet

4 Temmuz 2011 Pazartesi

seni düşlemek yokmu geceye tutsak saatlerde

seni düşlemek yokmu  geceye tutsak saatlerde

kaç hayali yaktım  gecenin göz ucunda .ve  kaç gerçeği hayalinin uğruna rehin verdim düşlerine ...uyukuya dalmış tüm deniz fenerlerini uyandırdım özleminin karanlık sularında rehberlik etsinler diye yüreğine seyir halindeyken yüreğim .hasretinin rüzgarlarında üşüyorum bu gece ..bir düşün var düşlerimden bile uzakda şimdi .geçmiş zamanların  hükmü sürüyor yanlızlığa  aşık yüreğimin  sen yanlarında.  Bizim için  biçilmiş   bu özlem  ,hadi giyinelim gecenin koynunda sıyrılarak çırıl çıplak aşkın üzerine .ben senin hayalindim sende benim
biz hayallleri yorgan yaparak geldik uykularmıza ayın güneşe aşık olduğu vakitlerde.

Yalın bir sevda, yalin ayak bir aşk ve öznesi yitik  özlemine kurulmuş bir cümle . yüreğindeki hangi yitik denizin eski feneriyim yakılmayı bekleyen gözlerinde .damla damla  büyüdük koca bir deniz olduk ..ayrılığa kuçak açan iklimlerde.



Ayrı  ayrılığı yaşayan iki yürekğiz aynı sevdanın içinde bir nefes kadar yakınken ruhlarımız  ,araya bir deniz girmiş kadar uzakğız bedenlerimizde . sırt sırtta dönmüş iki mutluluğuz sahilde ufka bakan .


gece hayalinden uzaklaştırınca  düşlerimizi,  suskunlukta yüreklerimize ses olmayı bilidik.suskularımız çoğladıkça yeniden nefeslendik ..yollar uzadıkça sana ,karanlık sularda gözlerinin ışıltısnı sürdüm geceye  , gece aydınlandıkça gözlerinde , umudu ektim yüreklerimize ve...birbirmize akan iki nehir olduk gecenin aydınlığa boyun eydiği saatlerde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder