hürriyet

8 Ağustos 2011 Pazartesi

bu beklentisiz beklemeler yormaya başladı beni

bu beklentisiz  beklemeler yormaya başladı beni
yüreğimdeki senlere inat sensizlik yağıyor gecelerime
ellerimi dayadığım pencereden geceyi seyrediyorum
karanlık bir sarmaşık gibi sarmış karanlık  şehri
ellerime sensizlik dokunuyor
yoksun dokunamıyorum sana
seni cok özlüyorum
özlemin karanlık bir denizdeki fener gibi parlıyor yüreğimin içinde
ilkez böyle oluyorummm
seni çok sevdim

gece devam ediyor
hasretini soluyorum
düşlerim simsiyah ve karanlık
yüreğim deniz misali  kudurmuş yokluğuna saldırır durur
yıldızlar bastırmaya çalışırken geceyi
 gece adını haykırıyor dalgalara
hasretinin rüzgarı hayalerini dağıtıyor
savuruyor şehrin dört yanına
tüm geceyi kaldırıp yüreğimden
yüreğimin altına bakıyorum ama
ordada  yoksun saçaklım
neredesin hangi yürek zulasındasın bulamıyorum
geceyi  atmaya çalışıyorum yüreğimden  olmuyor
kötü bulaşmış sensizliğe  gece düşlerim  simsiyah
ellerime gece dokunuyor
elimin tersiyle terimi siler gibi siliyorum geceyi
kötu çiizilmiş bir resim gibi duruyor  sensizlik senli hayalerin üzerinde
silip yeniden çizmek istesemde  silemiyorum
oysa öyle cok  hasretimki defalarca seni yüreğime çizmeye
kağıt olsam kalem olsam  nokta virgül olsam ve kurduğum senli cümlerlede
gelsen  yüreğime  bir düş gibi
bir yüz görüplüğü
bir cay içimliği kadar
kilometrelerce uzakdan  hasret dolu yüreğine
mektuplar yolasam yüreğimden  
denizlerce dolsam bulularca  ağlasam ellerinde kanadı kırık serçe gibi
sensizlik yüreğimi acıtıyor
düşlerim sensiz
şiirler koyup heybeme asıyorum boşluğa
seni çağıyorum düşlerime
yırt sensizlik için yazılmış tüm şiileri  
tüm yüreğimi gez
bütün lambalarını yak sensizlilde sönen

bir müjde olsun içim de senden birşeyler olsun
bu gece şehir uyanmasın

bu son olsun sensiz olan gece
bu gece bu yırtan bembeyaz  düş 
bana seni getiren müjde olsun yüreğime

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder