hürriyet

28 Eylül 2011 Çarşamba

bugun sen ben olsan bende sen olsam

bugun sen ben olsan bende sen olsam
Güneş yırtarken perdelelerini karanlığın
bedenlerimizi yakardı bir asi yangın
çığlar düşürürdük yanan yanlarımıza
Ve dalardık batan karanlığa ufukda

sensizliğin sularından sürüklenince karaya bir merhem olurdun kanayan denizlerime . bense buz tutan nefesime sürerdim ılık nefesini.yıllanmış hayallerimi çıkarırdım yüreğimin mahsenlerinden elllerine sürerdim.ellerine sürdükçe hayallerimi ben bir kez daha sana aşık olurdum .senli hayaller kurardım yeniden ve senli hayallerin içinde sen aşk olurdun yüreğimde
Gözlerimde hayallerinle yine açılacağım senden uzaklara . Ne yana dönsem sen kokacak denizler ne zaman güneş doğsa senin gözlerinin renginde boyayacak denizleri kızıllığına, ne zaman yağmur yağsa sen düşecekisn yüreğimin özlem kokan toprağına ve ben seni damıtacağım Tuzlu deniz sularından .gece günü karanlığa boyadında gün batımı renginde özlemler yollacağım pervazlarına . ‘
öpüşünün narında özlemler yükledim zamanın yitik anlarınn heybesine . seni soluyorum çğerlerime dolan hasret kokularında.yudumluyorum sensizliği bir efkarın deminde .yarın olması gerekenler dün olsaydı keşke dünden köpürler kurarak gelseydim gözlerine .kavuşmak, hayal sen ben yarın gün doğumda başlayacak olan ,keşke dün olsaydı yarın olması gerekenler .
sonsuz bir Uyku inerken gecelerime , silkelerim ölümü hasretinin üstüne .dudaklarının izleri duruyor bedenimde öpüşlerimizin gözyaşlarını aralayarak zamanın kemendini atsam senli bir akşamin sabahına ve seninle uyansam uykuzluklarıma .
sen efkar kokan şekersiz çayımın şeker tadı olsan . Bu sabah sen olsan gözlerimden öpen . Bu gün sen olsan bana şiirler yazan , bügün sen olsan seni özledim seviyorum diyen .bu gün sen doyursan yüreğimin sana olan açlığını . Senin , kalbindeki ağrı ben olsam . Senin ,gecelerinin bitmeyen yani ben olsam . Senin , leyla ruhunun buz tutan çöllerindeki tek kıvılcım ben olsam bu gün
bugun sen ben olsan bende sen olsam

kapatım bugun yüreğimin kepenklerini senli tüm düşüncelere , seni özlemiyecem bügün ,
,tüm senli cümlelerim denize aksın .bir günde senin kaleminden ben aksın cümlelere birkezde ben cıkayım mutluğum seyrine kırlangıç güvetesinde birkezde sen öp hayalerin geceye aşık gözlerinden

zamanın kayıp kıyılarında vakitisiz yanan özlem fenerierini birazda sen söndür. Denizlerin fısıltıları ört lal olmuş dillerine, ben sesini yüreğime yasladıkça , . beni her düşüncende düşür yüreğine hasreti ,ben her gece senin hayalinle yürüyorum yok olan bir medeniyetin ayak izlerinde, hasretine prangalı .

sen hasreti prangalama yüreğine sen tutsak olma aşkına ben gibi ,sen bir bilet al lejyoner aşıkların ülkesine ve zaferleri tat
ahmet arfi’in dediği gibi ben hasretinden prangalar eskittim sen kır zincirlerini
bugun sen ben olmasan , benim yaşadıklarımı yaşamasan
ben , ben olsam , sen , sen olsan ve ben hergün ki gibi sana yeniden aşık olsam ve seni sana yazsam

17 Eylül 2011 Cumartesi

Bir tohum gibi düştün yürek toprağıma

Bir tohum gibi düştün yürek  toprağıma

Ey aşk diyarının yarı ,gülün bülbülü , gönül yarelerminin merhemi  .gülüşündeki ışığın aşığım.  Yüreğime girdin  hayatıma geldin, sevindirdin.  Kendimi  bildim bileleli yaşamım boyunca hep seni aradım şimdi  tam bulduk ve kavuştuk derken, yine ‘ bir serap olup kayboluyorsun gözlerimde  ama ne olusa olsun seni hep seviyourm özlüyorum saçaklım.
Hiçbir fani , hiçbir yürek  sunmadı senin sunduğun sevgiyi . kapının eşiğinde sana bakan bir dilneci olsam mutlu, huzurlu.aşkının aşığıyım , çok çabuk mayalayandı yüreğimde gözlerinin yakamozları . Dilerim yaratandan hep var olur yüreğimde sevdan …
Bir tohum gibi düştün yürek  toprağıma. Aşk güllerini yeşerttin gönüllerimizde.sevdin ,sevdirdin  sevindin sevindirdin ,mutlu ettin aşka doyurdun ruhumuzu . Kat kat özlem oldun kuşattın senden ayrı yanlarımı. ayrılığa , umutsuzluga köstek oldun, kurtardın uzaklardan bizi. Güzelleştirdin kalbimizi.
Kimsenin bilmediği bir dil öğrettin. Aşkın dilini,yüreğimin saklı yanlarını  keşfettirdin .. Zincir vurup kaçmasın diye nasıl bağlanırsa asîler bir köşeye, , sen beni  yürekten bağladın yüreğine . gözlerinde coşkun bir deniz getirdin. Engin bir sevgi ve dev bir sevda dalgası getirdin . geçici hevesleri değil, yüreğime nakş olan bir sevdayı  getirdin .
Bayramı müjdeleyen bir arife gibi seni görmek sana bakmak geleceğini bilmek . Ama  her kavuşmak yeni bir gidişinin, elvedâ cümlesinin başlangıcı . Duygularım  kabarıyor deniz misali , bugün  denilerime seller karıştı. Sevgiyle korkuyu birbirine karıştırdım bugun .
Sen bir bulut,ben bir tarla yağmura hazırladım yreğimi umut umut  gözlerinin gölgesinde .. Sen han oldun , ben  bir yolcu . gül yüreklim , aşkla, şevkle misafir ettin yüreğimi yüreğine . Ne inciler, ne sırlar, ne yıldızlar gizli  yüreğinin dehlizlerinde
Bir hiçlikteydi  yüreğim senden önce . Şimdi sayende  siyah bir inciyim bir mideye içinde saklı . Dalgıcım oldun. O inciyi çıkardın içimden.  Özleme tahammülü öğrendim seninle. Her zorluğa direnmeyi ne kadar uzak olursan ol seni sevmeyi öğrendim ., Senden tek isteğim, yüreğimi yüreğinde  saklamandır.
Zaman zaman kapansa da gözlerim,ben hiç uyumadım yokluğunda ..  gözlerindeki ışıkla gönüllümü aydınlattın, gönül defterinde tertemiz sayfalar açtırdın güller gibi. Bir gülden geçtik, gülüzarlar bıraktın zemherilerime hasretin ile yaktın,  özleminle kendine yaklaştırdın.  Aşkın Rengine boyandık,  hayalerden gerçeğe ulaştık. Ölüm yok gayrı, bize . Yûnus  emre  gibiyiz. “Ölürse ten ölür / Canlar ölesi değil!..”
Sen çölerime vahaları getirdin . “seven bir kalbin sahibi sen, seni her gece özleyen hayaline sarılan ben ,.damladın ruhumu abu hayat gibi . “Bir zerrende ,  aşkımı ölümsüzleştirdim ,   çöllerden denizler cıktı bir kum tanesini  inciye dönüştürdün
 Ayırlığın kapıları  kapandı , umudun kapısı açıltı ardına kadar senin gülüşünle . Elvedâ yâ vuslat , elvedâ. Şimdi gidiyorsun, elvedâ. Sen ki  , peşine düştüğüm hayallerim misali  gözlerimin önünden , dörtnala geçiyorsun. bırakma bizi burada, al yüreğine . Bırakma ne olur. Bırakma yüreğimi yalnız başına. Tekrar gelmeyi düşlerime  vaad et, çöllerime yağmayı vaad et .
gönülden sevmeyi, senin kapına kul olup, eşiğine yüz sürmeyi  seni dilemeği geceden, bir borç biliyorum çocukluk günlerimden arta kalan oyunlarımla sana  sunmayı hayatımı .cocukluk  günlerimden kalma hiç eskimeyen bir tebessüm sen dudaklarımda .. Güzelliğini hiç yitirmeyen ve hayallerimile gereçeğim arasında  düşlerimi bağlayan bir köprüsün sen.
Duâ ve niyazdan başka bir şey yok yüreğimde . Ümidim o ki, duâlarımıza cevap gelecek, önümüzdeki perdeler kalkacak İnşallah. Zerre de olsa kalbimizde taşıdığımız bir aşkımızın gücüyle kavuşur bir gün sana acılan kollarım gülüşlerine . Bu sensiz gecede  dileğim hata ve kusurlarıma rağmen ulaştırmaktır düşlerinden yüreğine .
Sadece bir gece değil, topyekûn bir  hayat istiyorum senle yürek yüreğe .  uzaklığımızın ayrı olmamızın beratını istiyorum  Rabbimizden.. Şahit ol ki ey gece , gönlümdeki yarın sevgisine  ...
.sana olan  Aşkım  ,bana olan  sevgin ile özgür kıldın yüreklerimizi.. Boynum büktük, ellerim ve yüreğim açtık, seni istiyorum, , aşk ve şevk dolu bir gönülle. Seni bekliyorum med cezirli bir denizde gül yüreklim

13 Eylül 2011 Salı

Denize düşen bir yağmur damlasıydı kavuşmamız



Seni düşleyerek manzaralar çiziyorum göz kapaklarıma

Kaç senli düşten geçtim bilmiyorum ..kaç geceyi astım kirpiklerimde ...Uykusuzluğumdan uyanıp kaç yıldız çaldım gökyüzünden . Bazen  özlemine  sarıldım bazen  yüreğinin ben yanına sokuldum usulca bazen de sensizliğe yanaştırdım  dümeni kırık düşlerimi
. Sen benim gözlerimde kendine baktın , ben senin gözlerinden cennete  baktım
Afrikanın  45 derece sıcağında kızgın toprağına  Yalın ayak  basan bir zenci çocuğun umudu ve umarsızlığı var  içimde . Harf harf  her satırda aşkını giydirirken  yüreğime .. Aynı  gökyüzüne bakan iki  ayrı benden de  tek yürekten aynı sevdanın içinde bir  olmayı başardık seninle yan yana duran iki bebek tebessümündeki mutluğu paylaşabildik .zaman özlemini artırdıkça içimizde ,yüreklerimiz bir birine akıp nehirler gibi umman olmayı bildi...........
biliyorum kolay değil sevdiğinden kilometrelerce uzak olmak .dikenli tellerler çevrilmiş sanki yüreğim her  nefeste biraz daha batıyor  özlemin içine ..biz özlemelerde  çoğalttık sevdamızı   ..sana yazdım her  cümlede kısalttık mesafeleri.


yaşanmamış bir aşktık
.....
özleme emanet edilmiş bir yürektik
denizdik seninle

yakamoz pırıltılarına hasretken yıldızlara kavuştuk  . sislerin arından titrek bir deniz feneri ışı iken karanlığı yaran güneş oldu gözlerimiz . aşk içinde kaybolduk , özlemlerde kendimizi bulduk
, denize düşen bir yağmur damlasıydı kavuşmamız.hasretimizin yanında



7 Eylül 2011 Çarşamba

Bir martının denizi sevmesi gibi

Bir martının denizi sevmesi gibi
seviyorum seni.
Sana sahip olamasam da  seviyorum seni

Sesini duyamasam da
gözlerinin ışığına bakamasam da
Ellerini tutup
Biraz sokulup yanına
seni sevdiğimi fısıldayamasam  da  kulağına
Sıcaklığını hissedemesem de
kokunu içime çekemesem de
seviyorum seni
bir martının denizi sevmesi gibi
kızgın değilim  yalnızlığa
küskün değilim  sensizliğe
Sevmek öyle güzel ki
Hele de seni sevmek
..

Unuttuyor
 bana senden uzakta olduğumu
Gözlerine gözlerimle dokunmadığımı
ellerini tutmadığımı
kulağına aşk sözcükleri fısıldayamadı mı
Kokunu içime çekemedi mi
Sıcaklığını hissedemediğimi
Yetiyor bana seni sevmek
unutturuyor seni sevmek bana .

Her gün hayaline dokunuyorum
 seni hayal ederken
Bir  gün deniz oluyorum
Bir gün martı kanadıyla denize dokunan
Bir gün gemi oluyorum rotası belli olmayan
 Bir gün liman oluyorum gemilerin yanaştığı
Bir gün bayram sabahı çocuğu gibi oluyorum
Bir günde Azrail ile sohbet eden bir ihtiyar oluyorum
ama her gün sana yeniden aşık oluyorum

dalıyorum bazen sonsuzluğa bakar gibi
Dalıyorum bazen okyanusa batar gibi
Ve seni uzaktan seyrediyorum 
 Fırtınalı bir havada kırlangıç güvertesinden Denizi seyreder gibi
seni ne kadar sevdiğimi hatırlıyorum
ve yeniden sevdana gülümseyip aşka yeni at veriyorum
Senin adını zikrederken yüreğimde
Sen diyorum aşka sen


Bir kez daha seyrediyorum
hayalinin değdiği her yeri
Rast gele deyip atıyorum yüreğimi
Rüzgarın saçlarının lotus kokunu getirdiği yöne doğru
Belki dokunur diye yüreğine .
Uykusuzluğuma  düşüyorsun  gecenin bir vakti
dokunmak yasak sevişmek yasak
Olsa da
Tutsak ediyorum seni
Uykusuz gecelerde gördüğüm düşlerime

ve  yeniden  seviyorum seni
bir martının denizi sevmesi gibi

beklentisiz karşılıksız
bir martının denizi sevmesi gibi
seviyorum  seni

3 Eylül 2011 Cumartesi

Ben yokluğuna alıştım sevgili bedeninle kutsa bedenimi

Ben yokluğuna alıştım sevgili bedeninle kutsa bedenimi

Seni yazdıkça kalemim
 yüreğimde ki seni sana anlatacağım
daha önce kurmadığım cümlerle“

bir düş düştü  gecemin sen yanına
Gözlerimdeki uykusuzluğu yar ey yar .
bir hayalin yüreğine  bakarken

bakışlarınla yıka yüreğimin kirli yanlarını .
ruhuma ulaş ben aş .
Seni anlatmayan cümlerimi yak
yüreğime eş ol , hayatıma ortak
sahiplen sensiz cümlelerimi .
beni yüreğinde hapset sevgili ,
.


Ürkek serçeler konuyor limbozlarıma
Islak denizleri dokunduruyorum hayalerine .
tüm cocukluk anılarımı  bağışladım ürkek serçelere
mavi gökyüznü aşarak sana sevgimi ulaştırsınlar diye

katransı bir gecede dar bir boğazdan geçer gibi
Zorlanıyor cümlelerim  bu gece
Sana doğrulmakda
Yalpıyor devrik cümlelerim sancak isleke
yüreğimin kuruyan yanlarına  
gözlerinin denizini akıt .
ve ufkun en uzak noktasına yolla
Nefesinin ılık rüzgarını



Kapat uykuya hasret gecelerinin kapısını
gündüzlerirnde ,gör beni düşlerinde
aramızdaki uzaklığa inat
ellerini uzat  yüreğime
Gözlerini düşür  düşlerime  
Saçlarını ör gecelerime .
 yolla ılık nefesini denzilerime


hayallerine doyamamışken
Bedeninle kutsa gecelerimi
Aldırma sensiz zamanlarıma
 ben seni sensizde yaşarım
 anlamaya  çalışma beni
yada bana anlatmaya
Sus 
ve paylaş yüreğinin suskunluğunu
 sonsuzluğun ötesine  geçiyorum
bedenimi bırakıp yatağına
sen beni  batır  yeterki yüreğinin denizlerine
ben hayatımı bağışlarım senin gözlerindeki nemli bir denizin
bir katre suyuna


 Ben yokluğuna alıştım sevgili  bedeninle kutsa bedenimi

1 Eylül 2011 Perşembe

Beni yüreğinin BEN OLDUĞU YERDE SEV

Beni  yüreğinin  BEN OLDUĞU YERDE SEV


Ben ki;kayıp bir adayım ummanın ortasında .tüm gemiler uzağımdan geçer . çoktan unutulmuş limanlarım , kıyılarım harap viran .yeşerir belki toprağım bedenim ölmeyi beklerken .. Ben ki; yalnızlığın  tek müsebbibiyim ,  özlemlerin ev  sahibi.kalemimden gayrı konuştum yok bu aralar . epeydir martılar suskun konuşmuyor benimle .
Martılar  suskun
Ben suskun
Sen suskun
Suskunluk  biçilmiş kaftan bana , yalnızlıma en çok yakışan özne  özlemin içindeki düşleyişlerime.

denizim , özlemim  umutlarım , yalnızlığım .hepsi bir cümle içinde . başka yerde Arama beni “ bende “ senin gibi yitiklerdeyim .deniz feneri ışığını takip et  yalnızlığı  geç  umudun son durağındaki döküntüler kıyısına gel..Farkındayım, bulması biraz  zor bir adres  ne rehberlerde var nede haritalarda izleyeceğin tek şey  yüreğindeki aşkın  alevinin gösterdiği ışık ve  duyacağın tek ses yüreğinin sesi duyabilirsen , içindeki dünyevi sesler bastırmamışsa  eğer
söyle gül yüreklim ..Senin yüreğin dışında  her şeyden göç eden bu  yüreğim , senden senden başka hangi limana sığınır fırtınalardan kaçıp ..birde artık duysan diyorum yüreğinin sesini .Sende bana ait olan ne varsa söylese .tamamlasan beni , tamamlasam seni .gül, gül yüreğinle  çözülsün için ruhumun buzulları.. konuş  yüreğim  suskunluğunla baş başa bırakma  ben zaten lal oldum sana ait sözcükleri kalemin heybesine yüklediğimden beri . ben her limana uğrayan bir gemi değilim . ben kayıp adayım , unutulmuş çoktan limanlarım   .Bazen savulur topraklarım  rüzgarla  başka kıyılara ama ben deniz feneri kadar yalnızım  sensizliğin ortasında ..şunu unutma .Ben sadece,  yitirdiklerimi  yüreğinde bulup , yüreğini yitirmeye çalışan yüreğinde garip bir yitiğim cihanhüma da .
Ey sevdamın kayıp yani

beni al  sana ..bende sen varken . Doğrult yüreğini yüreğime . doldur yelkenleri aşktan yana ne varsa aldırma çıkan . bu kadar uzak kalman yetmez mi yüreğimden Bırak yüreğini yüreğime .başını kaldır ve gökyüzüne bak karanlık bir gecede ve düşlerimden çaldığın bir yıldız koy sevdanın ben kıblesine .düşler ek benli uykularına ve benli bir düş  gör gözlerin açıkken. İçinde ben olan sen olan ayrılık olmayan,özlem olmayan.

AŞK  ne ölüm kadar soğuk ne de ateş kadar sıcak .
……………
Yüreğin   ne ise AŞK ta o işte ..
sen Sadece yüreğinin derinlerine in ..
sesini duy
Gülümse  gül yüreğinle
yüreğini yüreğime sun ..
Ait olduğu yeri bilsin

NEFSİN  düzenbazlığına kanıp da  sakın  aldanma
Tutkularında  kaybolma ..
Sadece, yüreğine bırak AŞKI
bakarsın ayrılığın ölümü üşüten ayazında üşürken bedenin
Özlemin  cehennem sıcağında yanar ruhun

yüreğinin gösterdiği yolda git
Bırak yıldızlar  secde etsin ayak bastığın yere
Galaksiler dönsün kirpiklerinde
Beni  yüreğinin içinde değil
AŞKIN KANATLANIP ÖZGÜR OLDUGU YERDE
Beni  yüreğinin  BEN OLDUĞU YERDE SEV