hürriyet

13 Aralık 2011 Salı

HER ÖLÜŞÜMDE YENİDEN DOĞSAM BAKTIĞIN HER YERDE

HER ÖLÜŞÜMDE YENİDEN DOĞSAM BAKTIĞIN HER YERDE
Düşlemekti adı seni senszilikta yaşamannın.bir avuç alev alıp atıyorum yüreğimde sensizliğin kokuları gelen  gül bahçlerine cayır cayır yansın  sensizlik  sensiliğin küllerinden sen doğasın diye  sonsuz bir zindan oluyordu gün batımında kızıl denizlerim  özgürlüğüm prangalarım.ama sensizliği hapsetmek istiyordum özgürce dolaştığım denizlerime bir daha uğamamamsı için senin olduğun limana.seni düşündükçe sensizliğin suskunluğunda kirletiyordum senin düşlerini ve bir aksam ezanı uzunluğunda göruyordum seni uzaktan baktığım her yerde .

Agustosya yağan yağmur kokularında büyüttüm gül yüreğinin güllerini yüreğimde gül yüreklim.. ellerim ellerinden uzaklaşırken dökülen yaprakların arasında ayrılığı topluyordum senli cümlerleri sakladığım heybemin içine .her sana gelmek gitmek kadar uzakmıydı gelmelerime  ruhsat veren , gitmelerime ruhsat vermese ne olurdu. Sana gelmelerin yoksul bir dilecensi iken gitmlerin zenginiyim tekil yüreğimin çoğul yanlızlığı olmuşken sen. Yüz sürüyorum el açtığım  dualrın  kabul olmuş yanlarına  ve dökülüyorum semadan her gitmelerimin ardından sensizliğin sınırına . sensizliğin dikenli telleri sarmış ellerimle  , kırık dökük gelmerimin arasında  kıralan kalemimle sana gelmelerimin rotasını çiziyorum .ve alev alıp denizlerimden geçip geleceğim  kapına YANMADAN  


Gelmelerim de izlediğim tüm rotalarımı yaktım  yüreğimde ki korlarla .dokunuşlarında alev almış yanarken bedenim ..sana kavuşmanın hazzını yaşarken ruhum toplanmış gitmlerimin  hüznü  üşütür gülüşlerimi
Sen nefesimde yanarken ben düşerim aşkın yanan denizlerine aşkın. Yanmak, aşkın narında sana kanmak için içerim aşkın korlarını göz pınarlarından  . içtikçe yanarım . yandıkça  sana Su(S)arım
SUSMALARIM …
EZAN seslerinde artar sana olan susgunluğum tüm kaninat süküt ederken ben sana susarım denizlerimdeki fırtınları bıraktım susgunlumdaki dinginliğe .ve mutluluğu ekiyorum yüreğimin derinliğine düşmeni bekliyorum yağmur olup gönül toprağıma yeşertmen için mutluluklarımı aşkından sırılsıklam yanmışken bedenim . ben sana susarım sustukça sana AKARIM


Göz pınarından akan bengi su olup akarım gitmlerimin hüzünlerine  hicaza ah çekerken  HİCRAN  YİNE HİCRAN MI  BU AŞKIN SONU ŞARKISI gelirken kulağıma Sadri Alışığın sesinden .Yanlızliığımın efkarından demlerim sana akan mutluluğumun iç çekişlerinde . ateşten bir denizde yanarken sana akarım tüm sana susayışlarımda.


beyhude bir çırpınışla kapatıyorum sen olamyana yerelere bakan gözlerimi .neye faydası var sen olamayan bir şeye bakmanın  artık kapatıyorum gözlerimi senin baktığın yere .hiç bir  teselli teskin etmez yokluğunda yüreğimi ,assam diyorum yokluğunun ipine seni görmediğim düşleri  düştüğümde ölsem yüreğinde , her ölüşümde yeniden doğsam
 baktığın yerde  .
zaman akarken sensizliğe 
Zamana inat akarım yüreğime  ,
Mutluluğun gülleri biterdi gül yüreğinde .
gül yüreğinde yeşeren güllerin kokularını çekerdim
Hüznün döküldüğü acem şiraz makamının notalarında 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder