hürriyet

28 Mart 2012 Çarşamba

beni düşleyerek düşlerinin içine hapsetme düşlerini

beni düşleyerek düşlerinin içine hapsetme düşlerini

sevdamız üzerine kaç cümle kurduk beraber ..ve kaç gece bedenlerimiz birbirinden uzakta ama aynı yatakta sabahladık ...karanlığı kaç kez yorgan yapıp senli rüyaların üstüne örtüm .kimsesizliğimin kalabalığında sensizliğn tenhalığına sakladım yüreğimi .benliğimden soyundum çırılçıplak sana koştum .ayrılıkların sınırı aşıp sonsuzluğun sınırından bir karış çaldım ve tüm senli özlemlere sonsuzluğun gözlerinden baktım ..

karanlık bir geceyi sisli havayı  gözleri nemli bir denizi bıraktım yatağının baş ucuna . senin gözlerindeki parıltı ile boyansın diye mutluğa ..yazılmamış bir mektuba bıraktım tüm söylenmemiş sözlerimi .sana sonsuzluğun kucağından sana olan sonsuz sevgimi yazmak için



aynı gökyüzüne bakan iki ayrı gözden tek  yürekten aynı aşk pınarının iki farklı koluyuz senle farklı coğrafyalarda ayrı iklimlerin aynı  özlem yağmurlarında ıslanıyoruz ..yan yana duruyoruz gece ve gündüz gibi ama asla birbirimize karışmıyoruz .

sana olan cümlelerim çoğaldıkça .sessizliği artıyor yüreğimin ve yüreğimin sessizliği artıkça senli düşler kuruyorum yeniden  .. aşkın tohumlarını serpiyorum yeniden gönül bahçeme , tohumlar kök saldıkça yüreğimde, denizleri hançerleyen nehirler gibi hasretin akıyor mürekkebimin içine ..

yelkenleri fora ettin hazırım sana dümen kırmaya ..deniz sakin değil ama kopmak üzere fırtına ..yelkenlerim yırtıldı direklerim kırıldı ha bindirdim ha bindirecem kayalıklara .yine ulaşmak  yok ufukda gözlerinin limanına .uzakları yakın decektim oysa .yalnızlığımı bitirecektim kollarında 


zamanın pençesinde yanan bir mum gibi eriyorum ..nefes alışlarım sıklaştı ..kalp atışlarımda hissediyorum yokluğunun sancısını ..söyleyemediğim tüm sözleri söylemek , yazmadığım tüm mektupları yazmak istiyorum . yıldızları titreyen bir gecenin karanlığında

yalnızız ikimizde aynı sevdanın içinde

aynı suçtan hüküm giymiş aynı  kalenin birbirine bakan kulelerine hapsedilmiş birbirini gören ama dokunamayan mahkumlar gibiyiz. İki komşu ülkenin sınırlarıyız senle ne bir adım ileri nede bir adım geri atabiliriz .kavuşmayı bilmez yüreklerimiz biz birbirimizi uzaktan görmekle yetiniriz. Tüm aramızda mesafeye rağmen biz senine bir olduk , hayat olduk seninle ölümün kıyısında
Hiçbir zaman aynı yatakta karşılamadık güneşi ,aynı havayı teneffüs etmedik ciğerlerimize.. ama seninle biz farklı aşk mektuplarında ayrı satırlarda aynı cümle olmayı başardık .....



sabaha hasret gece gibiyim.karanlığı yaran titrek bir mum ışığım.. uçmaktan korkan bir kuşum sanki . sana özlemini susturmak için ne yapsam nafile her şey boşa çıkıyor ...bir nehir akıntısını tersine çevire bilir mi. ..gecelerine yıldız sabahlarına güneş olmak isterdim ..
Sessizliğine ses yalnızlığına eş olmak isterim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder