Şimdilerde öznesi olmayan devrik bir cümleyim
Bulutsuz bir havada yere düşen yağmur damlası gibiyim
düşüyorum
düşüyorum
Uzak bir denizim kıyılarına serilen
safralar karışıyor beraklığıma
safralar karışıyor beraklığıma
Martı çığlıklarında
Ve sokuluyorum senin sahillerinde iyice
Çok uzaklardayım senden
seni Yüreğimin içine hapsedip tüm kapıları sıkı sıkıya kapatmışken
seni Yüreğimin içine hapsedip tüm kapıları sıkı sıkıya kapatmışken
Bilmiyorum belki bu yğzden senden bu kadar uzaktayım
Belki de kapıları açıp özgür kılmak gerekirdi seni
yüreğimin Karanlığına alışmanı beklemeden
Yüreğimin yanan yanlarını yakmak gerekiryordu
içimdeki kızıldenizi
Belki de kapıları açıp özgür kılmak gerekirdi seni
yüreğimin Karanlığına alışmanı beklemeden
Yüreğimin yanan yanlarını yakmak gerekiryordu
içimdeki kızıldenizi
Bakışlarındaki MUSA teslimiyeti ile yarım
Ruhumu parcalayan köpekbalılarını boğmak için
Yüreğinin kıyısındayım
düşeyüm diye yüreğine damla damla
düşeyüm diye yüreğine damla damla
Gözlerinin yarılarından
Hangi fırtına dindirebilir ki içimdeki NUH ‘U
hangi çöl kandırır ki içimdeki KAYS’ı
Hangi çınar dallarının kırıldığı yerden inlemez?
hangi sonbahar yaprakalrımı dökmez ömrümün bir bir
Hangi fırtına dindirebilir ki içimdeki NUH ‘U
hangi çöl kandırır ki içimdeki KAYS’ı
Hangi çınar dallarının kırıldığı yerden inlemez?
hangi sonbahar yaprakalrımı dökmez ömrümün bir bir
Ruhumn fırtınalarından arta kalan
Dümeni kırık yelkenleri yırtık bir gemi .
Sargılar sarabilir mi yaralarınızı,
güverteden gördüğüm kara yüreğin değilse
Sargılar sarabilir mi yaralarınızı,
güverteden gördüğüm kara yüreğin değilse
Söyle nereye sığınır içimdeki NUH
Yüreğinde gayri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder