hürriyet

1 Mayıs 2012 Salı

Konuş gül yüreklim ..


Konuş gül yüreklim ..

Beni bultlarla dertleşiyor bulmuşken
konuş susmasın yüreğin !..
sevda sürülmüş mektupların  biri okunmadan ,
 bir diğeri iyade edilir yokluğunun ertesinde ..
Her kelimen ayrı bir  yara açsın yüreğime..
yeterki sen susma 

Yüreğinden göç etsin özlemlerin ,
bilinmeyen iklimlerime

Yüreğinde kalmasın  ayrılıkların

..
İşte yüreğim burda,
sevdandan yana ne varsa söle dök yüreğini

Döke bildiğin kadar....

 hırçın denizlerim boğun eğmişken mehtabın göğsünde
Beni " bende " bırakma al yanlızğımdan gözlerine ,
sakla yüreğinde sonsuza kadar..
hüzünlerini sal yüreğime ..
katlimi vacip kıl yaralı yüreğinde
umutlarım uçurumlardan  düşmüşken
Kendi yaralarıma  kendim tuz basmışken ,
Bir de sen vurma suskunluğunla ,

Konuş konuşa bildiğin kadar  ...
suskunluğunla vurma  boynumu..
yüreğinde  biriktirdiğin ne varsa 

Öfkeden nefretden sevgiden yana
hesabını kes yüreğimden !..
yarına kalmasın  ..
kurşunları suskunluğunun şarjörüne sür ,

Vur sevdamı alnından ..
yada tam yüreğimin ortasından ..
tek kurşunla öldür beni !..

eger benim sevdam  daha büyük diyorsan !..
cık karşıma ;

Yüreğim elerimde bekliyorum
aşkımızın yolunu ,
Ve yüreğimin adresini biliyorsun..
suskunluna sevdamı sürüp çık karşıma!.
Doğrulttuğun silahın şarjörüne ,
Yüreğimi usulca sürmezsem namerdim.

Yüreğinin haberi yok

Ben çokdan hayatımı gözlerinin süngüsene rehin verdim 

Gül  yüreklim


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder