bu ayrılık kaç ölüm eder
Uyanıyor gecen yine.
Her yer zifiri bir karanlık içinde .
sokaklar sanki Yusuf atıldığı kör bir kuyu.
Ver düşlerini , çıakr beni gözlerinin ışığına .
uykularında bana biraz yer aç birazda ben sarayım düşlerinde seni .
yüreğini ört üzerime.
üşümesin seni seven yüreğim .
nefesini gönder bana gönder de süreyim ayrılığın üstüne .
Uzat sesini. Kanayan özlemine merhem yapayım.
Gözlerini getir bana
getir ki kapansın hasret yana açtığım tüm cephelerim .
pusu atmış sana çıkan tüm yolarıma hüzün .
içimde ki tüm karanlıkları öldürsün
tüm sisleri dağıtsın
bir güneş gibi doğsun artık yollarıma yüzün
Kanatacağım gündüzden arta kalan tüm aydınlıkları .
Ağlatacağım gökyüzündeki tüm bulutları .
senin sevdanı büyütmeye devam edeceğim .
karanlık kuyularımda
son nefesimi verene kadar .
senin sevdan için yaşacağım
Karanlığın içinde yine hayaline sığındım .
her sabaha senli bir düş kurdum
cenneti anımsatan gözlerine sakladım ruhumu
gün gece yaklaştıkça .
gülüşlerin doğuyor kuyularıma
Ve her gülüşünde seni bir daha seviyorum .
sana seni yazmaya devam ediyorum
Kalemin intiharı düşünmediği zamanlarda
Kurduğum tüm cümlelerin başına seni koyuyorum,
hasretini bir nebze öldüreyim diye
gül yüreklim
bu ayrılık kaç ölüm eder ?
Yüreğimde Sensiz bir an kaç yıl eder ?
hasretini yedi bölüp yedi denize dağıtmışken
Söle gül yüreklim bu esaret ne zaman biter
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder