Bırak beni gideyimm
Denizlere
Ben gidemezsem
Gül hasret kalır bülbüle
Ferhat küser şirin ‘e
Bırak beni gidem denizlere
Deniz sevdalısıyım ben
Acı kokan ayrılıklardan yüreğime aşklar boşaltırım
Denizleri düşlemekten çöllere döndü gözlerim
Bırak beni denilzere gideyim
Bende gideyim ki
tutuşsun
Mecnun’un ayak bastığı çöller
Ben gitmezsem
Kafiyesiz kalır aşka atvedilen şiiler
Doluşunca gözlerime sintine artığı duygular
Gitme vakti gelmiştir bilirm
Bırak beni gideyim denizlere
Ben gidemezsem
Söner aşıkların yüreğinde ateş
Gözyaşı kokusnda denizi görmek
Bu nereye kadar böyle
Bırak beni gideyim
Kırgın kalmasın ellerim kalemlere
Eskisi gibi özlemleri anlatayım şiirlerde
Ben gitmezsem
Susuz kalır şehitler kerbaleda
Yaz günü kar yağar dağ başlarına
Bırak beni
Gökkuşağında çiçekler açsın zemheride
Aşkın bir diğer adı özlemektir
Aşık olmak aşka özgürlüğünü vermektir
Bırak beni gideyim
Kendimi kaybettiğim de bulduğum denzilere
Ben gitmezsem
Unutulur Tahir ile Zühre
Vakitsiz gelir sonbahar
Kozasından çıkmadan ölür kelebekler
Bırak beni gideyim
Kerem vazgeçmeden Aslı sısından
Daha önce söylemişitm
Deniz sevdalısıyım ben
kopmadan içimdeki fırtına
yüreğim sende kalsın
bırak gideyim
ben gitmezsem
Nazım bakamaz kız kulesine
elini sokup denize
mapushane duvarlarına yazar şiirlerini
bilemezsin ki
dokunmadan gözlerimdeki denizlere
ben gitmezsem
dönmez göçmen kuşlar
taht kurar sevelerin otağına ayrılıklar
ben aşkın ustasıyım
ben gideyim ki çoğalsın aşıklar
yetişsin yeni Kayslar , Ferhatlar
aşk zaman ve mekanı aşıp
ulaşsın her dem yüreklere
ben gitmezsem
aşk esir düşer zamana
yenilir
birak beni gideyim denizlere
sürüden ayrılan koyunu kurt kapar
balık sudan çıkarsa ölür
ne kurta at beni ne susuz bırak
ben gitmezsem
güle dikenler batar
Rumi Şemsi aramayı bırakır
Tüm kalpler viran olur yıkılır
Bırak beni gideyim denizlere
Ben gideyim kii
Aşka kanatlanıp yansın Pervane
Mevlana kavuşsun Şems’ine
Ben gitmezsem
Aşıklar divanında yüzüm yere düşer
Kelimeler dilimde dağ olup yığılır
Dudaklarım küser dilime
Bırak beni gideyim sevdalısı oldum denizlere
Ben gidersem
Hızır yoldaşlık eder Musa’ya
Duaya kalkan elller gibi
Kızıldeniz açılır
Ben gitmezsem
Yusuf atılı kalır kuyuda
Hakk ‘a kavuşamaz Züleyha
Yakup kalır ama
Bırak beni gideyimm denizlere
Söylemişmiydim ben deniz sevdalısıyım
Korkma uzak kalrım diye
kıtalar okyanuslara aşsamda uzak değilim
Ben hep yüreğinin attı yerdeyimm
hürriyet
21 Aralık 2012 Cuma
14 Aralık 2012 Cuma
TUZLU AŞK
TUZLU AŞK
Güneşe yakın
uçardım
İkarusun
gölgesi düşerdi kanatlarıma
Okyanus
dolduruyorum avuçlarıma
serpiyorum burnuma gelen yanık aşk kokusuna doğru
serpiyorum burnuma gelen yanık aşk kokusuna doğru
Gün dönerken
geceye
Dolunay
lanetli leke olup asılır gözlerime
Son
düştü gördüğüm
Suskunluğunda
ellerim yağmur toplar
ellerim yağmur toplar
Bordo
denizlerimden
Kırık bir
yakamoz yansımasıydı
Tebessümünde
görünen
Unutulmuş
bir limanda
maviye sarılı bir aşk yatar
maviye sarılı bir aşk yatar
Denizin
koynunda
Tuzlu bir
aşk demir atar
Dudağımın
kıyısını öperken
Titrek
dudakların
gelmekten yana kaygım yok yanlızğına
gelmekten yana kaygım yok yanlızğına
Her gelmek
daha zor bir gidişe gebe olmasa
iki yanlızlıktır belkide asıl yaşanması gereken
iki yanlızlıktır belkide asıl yaşanması gereken
Düşlerin
koynunda
Yorgun yürek
yağmalanmış bir denize bakar
ve susar
Yorgun yürek
yağmalanmış bir denize bakar
ve susar
İçinde isyanlar
ayaklanırken
peki sen ne kadar su(S)arsın
bende ki sana bakarken gözlerin
ben denizin en sakin anlarından korkarım bilirisn
peki sen ne kadar su(S)arsın
bende ki sana bakarken gözlerin
ben denizin en sakin anlarından korkarım bilirisn
Heran bir fırtına gebedir diye
korkuyorum şimdi kalemim suskunlundan
korkuyorum şimdi kalemim suskunlundan
İçimdeki
isyanın başkaldırşına sebeb olur diye
Ey tuzlu
kokusuan sevdalandım deniz
Koyunda
yatan aşkın tuz tadını bırak yüreğime
tek kanadı yanık pervane gibi
tek kanadı yanık pervane gibi
Yalpayarak
uçuyorum aşkın narına
Gözlerimdei
ateş böcekleri sönerken
sen sesini ört şiirlerimin üstüne sevgili
tuzlu bir aşkın sözleri düşer
gül yaprağına bülbülün dilinden
güneş güne el sürerken
yüreğimde aşkın kokusu
gözlerimde soluyor bordo denizlerimin rengi
düşerse gözlerinden tuzlu bir aşk
duyarsan gül yaprağının yere düşerken figanını.
ve görürsen yüreğimdeki bordo denizleri
ozaman bilki sevgili özlemişimdir seni
sen sesini ört şiirlerimin üstüne sevgili
tuzlu bir aşkın sözleri düşer
gül yaprağına bülbülün dilinden
güneş güne el sürerken
yüreğimde aşkın kokusu
gözlerimde soluyor bordo denizlerimin rengi
düşerse gözlerinden tuzlu bir aşk
duyarsan gül yaprağının yere düşerken figanını.
ve görürsen yüreğimdeki bordo denizleri
ozaman bilki sevgili özlemişimdir seni
9 Aralık 2012 Pazar
Gözüm ama olmuş hayalinden başka
birşey görmez dilim lal olmuş aşkından başka bir şey söylemez hazanda
mevsimindeyim ömrüm dökülüyor tel tel
ben yanlızlığa seni anlatırken gel
uykusuzluğa sürgün bir gecenin kenarında duruyorum, kavuşmalarımızı hayal ediyorum yaşanmışlıkların üstünü karalayıp kursağımızda takılı kalmış yaşanmamışlıklarımız çerçeve içine alıyorum kırmızı kalemle özlemini dolanmışken şiirlerime
ben yanlızlığa seni anlatırken gel
uykusuzluğa sürgün bir gecenin kenarında duruyorum, kavuşmalarımızı hayal ediyorum yaşanmışlıkların üstünü karalayıp kursağımızda takılı kalmış yaşanmamışlıklarımız çerçeve içine alıyorum kırmızı kalemle özlemini dolanmışken şiirlerime
.
Özlemin ardından kalan hüzündür yüreğime
zamanın bahişiş olarak bıtaktığı., yorgun saatler gözlerini kapayıp hazırlanırken sukuta sen sarılıp bir
uykuya iliş gözkapaklarıma ve usulca
sokul düşlerime
.tadını
çıkar benimle bir bekleyişin ruhlarımız
aşk dansına kalkmışken.yağmur olup düş benimle
hayat denen ırmağın sularına ve akalım bir ömrün yitik sevadalarına..her
sabah gün doğumlarında aşkını içtim
içimin yangını söndürsün diye her gece
susadım aşkına ellerim dokunurken
yokluğuna
üçgündür yağmur yağıyor durmadan saçakların altına gizlenen kuşları seyrediyorum penceremden bir özlem yangını başlıyor sensizliğe yüz süren nefesimin hüzün kokan ahından ve bir fırtına kopar yüreğimin bordo denizlerinde bin parçaya bölünür sana yelken açan gemilerim . Bir buse olup nefesini dokundur nefesime uykuların ayaklanmadan kaç gel firari gecelerime
üçgündür yağmur yağıyor durmadan saçakların altına gizlenen kuşları seyrediyorum penceremden bir özlem yangını başlıyor sensizliğe yüz süren nefesimin hüzün kokan ahından ve bir fırtına kopar yüreğimin bordo denizlerinde bin parçaya bölünür sana yelken açan gemilerim . Bir buse olup nefesini dokundur nefesime uykuların ayaklanmadan kaç gel firari gecelerime
. avuçlarıma düşen yağmur olur
damla damla içeyim seni ,uyku olup yaslanayım gözlerine düşlerine düş süreyim şiirler kayıp giderken özlemin
koynuna .sıkıca sar yüreğimi hapset
göğüsüne
uykusuz gözlerime seni arıyorum kendini arıyan Yunus misali bitmez tükenmez arayışların bekleyişlerin içinde ,yitik kavuşmaların rehin kaldığı ayrılığın dehlizlerinde aşkını duvarlara centik atan bi mahkumum
özlemine pranganlamış kalemimi , özgürlüğüne kavuştur dudaklarınla dokunurken dudaklarıma dindir yüreğimde ki fırtınaları gözlerinin kıyılarına süzülen kutsal su ile parçalanmış gövdemi toparla kurduğun aşk cümleleriyle
baharları yağdır hazana dönen ömrümün üstüne gül yüreğinle
uykusuz gözlerime seni arıyorum kendini arıyan Yunus misali bitmez tükenmez arayışların bekleyişlerin içinde ,yitik kavuşmaların rehin kaldığı ayrılığın dehlizlerinde aşkını duvarlara centik atan bi mahkumum
özlemine pranganlamış kalemimi , özgürlüğüne kavuştur dudaklarınla dokunurken dudaklarıma dindir yüreğimde ki fırtınaları gözlerinin kıyılarına süzülen kutsal su ile parçalanmış gövdemi toparla kurduğun aşk cümleleriyle
baharları yağdır hazana dönen ömrümün üstüne gül yüreğinle
Gözlerinde ki şebnemler yeşertsin gömlümde çöle
dönen vahaları ben zamanın
karanlık sularında sana uğramayan limalara
gözlerim kapalı rotalar çizerek
seyir eden bir denizciyim puslasını gözlerinin kutsal sularına düşürmüş
5 Aralık 2012 Çarşamba
Hayatın karmaşasında yağmalandı düşlerim
Maviyi yitirmiş
deniz ,ruhumda asi fırtına
titrek med cezirler tahta iskelelerin babalarına
yanlızlığım küflenir zamanın koynunda
buzkıranı yıpranmış bir gemiyim gidiyorum kutupalara
yüreğimin çatlaklarından sızıyor özlem
dudaklarıma gebedir iskanyakar bir sitem
Hüzün damlıyor çatılardan, damarda sitem
Yalnızlık türküsü dillerde, ömürdür ah biten.
Yorgun gözlerimin kapı aralığından baktım gözlerine
kaçak anılar, dolanmış ellerime
umudum kendini yenilendikçe özlemler asıyorum şiirlerime
aşk olup yağıyorum gözlerindeki ıslak denizler dökültüçe içime.
Silinmiş hayallerin ürkek bakışları gözlerimde
zaman sıratıma basarak ,ilerliyor gecen günlerin içinde
bölünmüş umutlarımı topluyorum baş ucuma
gözlerim kapanmaya hazırlanırken hayata.
eski mutluluklarımı giyiyorum yaşlandıkça büyüyen hüznümün üstüne
titrek med cezirler tahta iskelelerin babalarına
yanlızlığım küflenir zamanın koynunda
buzkıranı yıpranmış bir gemiyim gidiyorum kutupalara
yüreğimin çatlaklarından sızıyor özlem
dudaklarıma gebedir iskanyakar bir sitem
Hüzün damlıyor çatılardan, damarda sitem
Yalnızlık türküsü dillerde, ömürdür ah biten.
Yorgun gözlerimin kapı aralığından baktım gözlerine
kaçak anılar, dolanmış ellerime
umudum kendini yenilendikçe özlemler asıyorum şiirlerime
aşk olup yağıyorum gözlerindeki ıslak denizler dökültüçe içime.
Silinmiş hayallerin ürkek bakışları gözlerimde
zaman sıratıma basarak ,ilerliyor gecen günlerin içinde
bölünmüş umutlarımı topluyorum baş ucuma
gözlerim kapanmaya hazırlanırken hayata.
eski mutluluklarımı giyiyorum yaşlandıkça büyüyen hüznümün üstüne
Hayatın
karmaşasında yağmalandı düşlerim
Aşklar içinde güneşin ilk ışıkları ile gülerek uyanırdı yüreğim
şimdilerde
yüreğimi geceye asar
aşklarımı şiirlerime yaslarım
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)