sÜrgün olur özlemin
içimde dolanır yüreğimin
keşfetilmemiş topraklarında .talan eder yüreğimi yağmalar zemheride .. yüreğimin
yüreğine dokuşları ile kurduğu
köprünün karşı tarafınfa bekliyorum
seni gavlu beladan beri uzat
ellerini tut yüreğimden .tut ki
beraber besteleyelim hayatın
senfonisini aşkın dansını ederken tüm evren
sana
söylenmek için toplamaya çalıştım
savruk cümlelerin peşinden
gidiyorum uçan bir halının saçaklarını
örerek kafdağının ardına yedi deniz
geçerek .kangren olmuş ayrılıklar keser yolumu bir
anka eşliğinde :yokluğunun kokusu sararken korkularımı hırpalanmış bulutları sürer şaklayan kırpaçları sesleriy üzerimden aşk yüzümü yalar köpek yavrusu
sevimliliğle gözlerime bakarak
aşkın haritasını seriyorum avuç içlerime ve gözlerinin dinliğine çiziyorum rotamı özleminin fırtınasına yakalandığımda sığına bilmek için yüreğinin limanına umutlarımı sarıyorum çıkınıma ayrılığın birleşmeyen yollarından geçerken bir peri masalının mutlu sonunda bulmak için seni..her sabah güneş kızıla boyarken bordo denizlerimi gözlerin nehir olup akar sol yanımın çölerine .özleminin kıyılarına kurulmuş saklı bir sehirdir seni düşlediğim düşlerin.
aşkın haritasını seriyorum avuç içlerime ve gözlerinin dinliğine çiziyorum rotamı özleminin fırtınasına yakalandığımda sığına bilmek için yüreğinin limanına umutlarımı sarıyorum çıkınıma ayrılığın birleşmeyen yollarından geçerken bir peri masalının mutlu sonunda bulmak için seni..her sabah güneş kızıla boyarken bordo denizlerimi gözlerin nehir olup akar sol yanımın çölerine .özleminin kıyılarına kurulmuş saklı bir sehirdir seni düşlediğim düşlerin.
Sen uykuya
asarken düşlerini puslu bir gece iner
gözlerime ve karıştırır
elini tutuğu korlarla yüreğimin
dibine çöken özlemin telvelerini
yüreğimin ağrılarında eski bir yara kanar şiirlerin satır sonlarına
bazen sesini düşlerim ve sesizliği dinlerken annesinin ninilerini dinleyen bir bebek gibi işte o vakitlerde nefesini asarım yüreğimin en derin kuyularının diplerine
kırarım mühürler
vurduğum barajların bentlerini
sel olur akarsın yüreğimin çöllerine aşkın nurlu bakışları arasında bordo
denizlerimin kayalıkalrında seyrediyorum
yüreğimin gelgitlerini bir denizının
aşkını gizlediğini göruyorum bordo denizlerimde yosun tutan kayalıkların arasında kirli sevda
denizlerinde berraklığını kaybetmiş
yüreğini temizlemek için .
bazı gecelerde yüreğimin Yusuf kuyularına iniyorum gözlerimi kapayıp yüreğimden kalıpta sana ulaşmayan gemilerimin imdat sirenlerini dinliyorum firari bir sabahın martı seslerinde çekerim gözlerinde ki iyot kokusunu çiğerlerime .
bazı gecelerde yüreğimin Yusuf kuyularına iniyorum gözlerimi kapayıp yüreğimden kalıpta sana ulaşmayan gemilerimin imdat sirenlerini dinliyorum firari bir sabahın martı seslerinde çekerim gözlerinde ki iyot kokusunu çiğerlerime .
cehenmemi yakan bir kıvılcım düşer bedenimin zemherileriden satırlarıma cenneti düşler
aşk körpe kız ellerinde ilmik
ilmik nakışa dönüşürken sen gül yüreğinin gölgesinde saklanırken ben aşkın ateşini
savuruyorum rüzgalara ayrılığın
özlemle harman oldu yerde .birikmiş iç
kanamalarım var dökülmeyi bekleyen
kavuşmaların el tutuşlarında
tutkuların dökülürken dudaklarının
dokunuşlarında paslı bir
çivi misali saplanır unutulmuş duygular dilimle ile
yüreğim arasında bir yere.
kırklarla
dua kalkar gecenin en kör vaktinde
utangaç yüreğim aşk doludizgin
koşarken bordo denizlerimin kıyılarında
. öfkeli bir ayrılığın koparmasına izin verme
gül yüreğinin dikenlerine takılan
yılkı atlarımın kementlerini günahkar sevişmeler iç çekerken kaderinin yazgısına
yaz beni özlemler yakarken canımızı