Kalemim hırçınlaşmalı, kelimeler satırlara isyan etmeli seni sana yazmadığım için.
Kudurmalı mürekkep hokkanın içinde , zaman ise akmamalı gözlerini çizemediğim için cümle sonlarına ..
Yangınların içinde yanmalıyım sensizlik kanıma girerken katransı gecelerin sabahında.
yüreğimde uyuyan düşleri kaldırıp teveccüd namazına imkansız bir sevdanın yanında geçip alıntılar yapmalıyım mecnunun leylasız geçirdiği günlerden barıştırmak için gözlerimi uyku ile yüz görürmlüğü seni görebilmek için rüyalarda.
Kalemi kırılmıs ayrılıkların cenazesını yıkayım defnetmeliyim yüreğimin dehlizlerine
belkide baş göz etmeyilim özlem ile ayrılığı bir daha uğramasın bordo denizlerimin limalarına diye . geceyi kapatırken perde gibi sevişmeleirmizin üstüne güneş saklanmalı gülüşlerin aydınlatırken karanlığımı.
ey gölümdeki kızıl gül ey gül-ü ranam hadi uzat ellerini parmaklarındaki zarefeti dokundur kalemden ve denizden baska bir seye ellerime ve bağışla dudaklarını dudaklarıma .
öpüşlerinin ateşinde içir aşkın şarabını kırılken dokunduğunda tüm kadehlere inat.uyku mahmuru gözlerinde uyanmalı düşlerim sabahın gülümsemesini yansırken teninde.. yudumlarken gün doğmadan şekeris demli çayımı seni seyrederken .nalıyorum ki ozaman çay senin dudağının tadında olmalı .. güneş kirpikleirnden öperken pervaneler ateşi görmeli bakışlarımda.sıcak ekmeğin kokusunda sana kahvaltı hazırlken .
Ayrılığa rotarlı şiirler yazılmayı beklerken mutluğun arifesinde .içimdeki çocuğun ellerinden tut özleme dair cümleler toplamışken ,kavuşmamıza muhalif ayrılığın kapmlarında..fırtına öncesi sessizlikte beklerken yüreğim özlem yangınlarını ,sarıl son bir asşk ile denizin sahile olan aşkı gibi , aşırı toz mutluluğu tatsın .fırtınalı gecelerimin sakin sahabında büyüğen yanlığımın kekeme cocuğu .