ve bilir misin ?
Ne acıdır insanın bildiklerini anlatamaması
Ben deyip susması
Sen deyip ağlamaklı olması….diyor ya Mevlana üzülme şiirinde işte ben de şuan tam öyle bir
andayım sevgili ..susmak il ağlamak arasında bir yerde..
Kendi ellerimle yıkıyorum yüreğimin naaşını ve gecenin en koyu rengi ile kefenliyip,
sensizliğin en tenha yerine defnediyorum
. bir Fatiha okuyan kimse kalmadı arkasından .
Kalemimin çaresizliği kadar dudaklarımda suskun ve artık yüreğimin sesini duymuyorum.falakaya yatırılmış masum bir çocuk , sırat dan
geçemeye çalışan iman fukarası bir
günahkar , vicdan azabından müebbet bir
suçlu , kabir de azabın bitmesini bekleyen bir ateist hangisi daha iyi
tanımlar bilmiyorum özleminde hayaline
tutunmuş ellerimde ki yangını gül
yürekli yar.
Hangi göz yaşı gusül eder seni hayal
ederken yorgun düşen gözlerimi.sensizliğin
bir köşesine kıvrılmış yalnızlığım sıvazlarken aşkın gözyaşlarını
hangi düş götürür yanlızlığımı senin
olduğun limana .
Düşsüzlüğü resmederken kan ter içinde
kalıyor kalemim .Sensizlik ve özlem kokar terim .
olmayacak böyle bilirim sana yazılmış
tüm şiirlerin üstünü çizmeyelim yada en güzeli katletmeliyim yüreğimi kemiğe saplanmış paslı bir çivi
kadar mutlu ederken seni düşünmek.velhasıl kelam gül yürekli yar bir doğumu
sancısında ayağına beton döküp pruvadan atıyorum seni yüreğimin bordo denizlerine
Mevlana ile başladım yine Mevlana ile
bitireyim sevgili
İnsanlara sabredersin adı hoşgörü olur. Dileğe sabredersin adı dua olur ..duygulara
sabredersin adı gözyaşı olur.. özleme sabredersin adı hasret olur .. sevgiye
sabredersin adı olur..
BEN İSE AŞK SABREDİYORUM ADI SEN OLSUN DİYE
hürriyet
20 Şubat 2018 Salı
13 Şubat 2018 Salı
her okuyan sevgili bir başlık bulsun yüreğine göre
Bir gün daha geçti yine sensiz
Çare bensiz, ben çaresiz
Ümidim senin olsun...
Diyor ya Orhan baba şuan tam o halet-i
ruhiyede yüreğim yada bu gibi durumlarda
ne söylenirse ise tüm o sözcüklerden
bir demet yap işte en
güzellerinden sevgili, uğraştırma beni geceni kör bir vaktinde çayımın demini yudumlarken efkarımın
buğusunda…….İyileşmez bir yarayı kaşımak niye sevgili umudu katık yapıp ayrılığın uc kısmında , kavuşmayı beklemek varken. Ben imkansızlık aşklar için yaratılmışım kavuşmak nedir bilmemz ellerim lakin ayrılık kuçaklamışken yanlızığın ağrıyan zirvelerinde ruhunu, hicaz bir makamın en sol yerinde umit dolu şiirler okuyacağıma söz veririm keke sözcüklerin lal olduğu yerde.
Ellerim ellerinden ayrıldığında beridir nadasa bıraktım yüreğimin bozkırlarını. Nicedir filizlenmeyi bekler uykusuzken düşlerime ektiğim gülüşlerin.gökkuşağıan takılan uçurtma gibiyim ne semaya ulaşabılıyorum nede yere inebiliyorum, muallak taşının ne hissediğini şimdi daha iyi anlıyorum , ne yere aitsin ne göğe . Arafta duran bir melek gibiyim cehennemden uzak cennet komşu ne yanabiliyorum nede cennete ulaşabiliyorum.
AMA BİLDİĞİM BİrŞEY DAHA VAR.
KILIÇ İKİ DEMİR ARASINDA DÖVÜLÜR.
Ve…… Yaşadıklarımında öğrendiğim bir şey varsa …….
YÜREĞİNDE YÜREK KIVAMINA GELE BİLMESİ İÇİN AYRILIK İLE KAVUŞMAK ARASINDA DÖVÜLMESİ GEREKİYOR . işte ozaman göğüsnde taşıdığımız kas yığına yürek diyebiliriz.
Daha yaz gelmeden sonbaharı görüyorsun düşlerinde . Seni üşüten kışı giymeden üstüne neden eteklerin zil çalıyor böyle ..bir balıkçı ağı gibi serpmek varken umudu intahara meyiili şiirlerimin üstüne , kendi kalemini kıran bir hakim gibi yüzünü düşlerime düşürüm , puslu gecenin içinde kaybolmak niye . ,,
Kaçınılaz son ağlamak ise sevgili…Sensizlikte Çatlamiş şiirlerimin satır aralarına düşür gözyaşlarını.. ve kalemim sulasın aşk narında yanan tüm sözcükleri gözyaşarında denizler boğulurken….ve bir kez daha senden yadigar kalsın ayrılık yüreğemin sol YANINA
not: hüzününün süküd ettiği vakitlerde bu yazı benden sana bir sevgiler günü yadigarı kalsın
5 Şubat 2018 Pazartesi
yarin hayallinin katline ferman şiirler yazarken
Koş,
lapa lapa yağan karın altında yalın ayak ter içinde kalana kadar koş .dizlerine
kadar olan çizmeleri çıkart at ,soğukta terlemenin zevkini tatsın ayakların.sonra yüzünde oluşan
tebessümleri fırtlat yüreğimdeki
hüzünlere ve saplansın paslı bir bıcak gibi hüzünlerimin tam ortasına.tipi boran gözdağı versede sen
tebessümlerini fırlatmaya devam et yüreğime . bir şiirin kıyısına vurmuş
denizin kıyısına oturmuş bir masal çocuğunun mutluluklarını iliştir, kar fırtınasında
yüzüne değene kar tanelerine .kuşluk vakti
gelmeden yolla ezan seslerinde .
harap ve hitap düşümüş yüreğimin otağında bağdaş kurmuş oturyorum kırık dökük aşk kalıntıları avuçlarımı kan revan içinde süslerken. Kelime dağarçığım bende ki aşkı nede sana olan özlemi anlatacak anlatacak kadar zengin. Yüreğim ve kalemim arasında ferhat ın dağları var sanki . yüreğimin cüret ettiği hissleri yazmasına engelleyen.
Yardan düşerken , yadigar kalan yaralarımın üstüne tüz basıp ,
yarin hayalinin katline ferman şiirler yazarken, sorgusuz sualsiz yüreğimi infaz mı etsem kalemimi ok eyleyip söyle gül yürekli yar.yoksa bakışlarındaki ıslak denizleri mi yamalasam yardan armağan yaralarımın üstüne .
Tekil bir aşkın çoğul yanlızlığını yaşıyorum çorak dudaklarım değerken hayalinin ellerine.uyanıkken seni gören gözlerimi kapat dudakların ile ve yüreğimin kapasını kilitle içeriden ayrılık girmesin bir daha içeri . bırak sevgili özlemi durduramazsın ne yapsan girer içeri ne kadar sıkı kapatsan da kapıları , med cezirde kabaran yanan bir deniz engele tanımaz özlem . ben ellerini tutarken ellerinin sıcaklığı ellerime değmemişken özlerim seni bilirsin . bu yüzden ne yapsan haybeye özlemi ne yüreğimden ata bilirsin ne girmesini engelleye bilirsin .
sen gül yürekli yar . sen her şeyi boş ver ve kanayan kapanmaz yaralarımın üstüne bakışlarına sakladığın bir merhem bahşet.susmalarını suskularımın içine saklarken. Yaşadığım sürece kapanmayacak bir yarayı tımar etmenin bir anlamı yok .ben kadim bir yanlızlığın edebi dostuyum bilmez misin ey sevgili.
Sen merak etme ey gül yürekli yar ben seni rahatsız etmem ben sen uyurken yüreğimi düşlerine bırakır ayak uçlarımda ellerim cebimde geceye karışır giderim şiirlerime akıtdığım ıslak denizlerin karanlık sisli sularında.
harap ve hitap düşümüş yüreğimin otağında bağdaş kurmuş oturyorum kırık dökük aşk kalıntıları avuçlarımı kan revan içinde süslerken. Kelime dağarçığım bende ki aşkı nede sana olan özlemi anlatacak anlatacak kadar zengin. Yüreğim ve kalemim arasında ferhat ın dağları var sanki . yüreğimin cüret ettiği hissleri yazmasına engelleyen.
Yardan düşerken , yadigar kalan yaralarımın üstüne tüz basıp ,
yarin hayalinin katline ferman şiirler yazarken, sorgusuz sualsiz yüreğimi infaz mı etsem kalemimi ok eyleyip söyle gül yürekli yar.yoksa bakışlarındaki ıslak denizleri mi yamalasam yardan armağan yaralarımın üstüne .
Tekil bir aşkın çoğul yanlızlığını yaşıyorum çorak dudaklarım değerken hayalinin ellerine.uyanıkken seni gören gözlerimi kapat dudakların ile ve yüreğimin kapasını kilitle içeriden ayrılık girmesin bir daha içeri . bırak sevgili özlemi durduramazsın ne yapsan girer içeri ne kadar sıkı kapatsan da kapıları , med cezirde kabaran yanan bir deniz engele tanımaz özlem . ben ellerini tutarken ellerinin sıcaklığı ellerime değmemişken özlerim seni bilirsin . bu yüzden ne yapsan haybeye özlemi ne yüreğimden ata bilirsin ne girmesini engelleye bilirsin .
sen gül yürekli yar . sen her şeyi boş ver ve kanayan kapanmaz yaralarımın üstüne bakışlarına sakladığın bir merhem bahşet.susmalarını suskularımın içine saklarken. Yaşadığım sürece kapanmayacak bir yarayı tımar etmenin bir anlamı yok .ben kadim bir yanlızlığın edebi dostuyum bilmez misin ey sevgili.
Sen merak etme ey gül yürekli yar ben seni rahatsız etmem ben sen uyurken yüreğimi düşlerine bırakır ayak uçlarımda ellerim cebimde geceye karışır giderim şiirlerime akıtdığım ıslak denizlerin karanlık sisli sularında.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)