harap ve hitap düşümüş yüreğimin otağında bağdaş kurmuş oturyorum kırık dökük aşk kalıntıları avuçlarımı kan revan içinde süslerken. Kelime dağarçığım bende ki aşkı nede sana olan özlemi anlatacak anlatacak kadar zengin. Yüreğim ve kalemim arasında ferhat ın dağları var sanki . yüreğimin cüret ettiği hissleri yazmasına engelleyen.
Yardan düşerken , yadigar kalan yaralarımın üstüne tüz basıp ,
yarin hayalinin katline ferman şiirler yazarken, sorgusuz sualsiz yüreğimi infaz mı etsem kalemimi ok eyleyip söyle gül yürekli yar.yoksa bakışlarındaki ıslak denizleri mi yamalasam yardan armağan yaralarımın üstüne .
Tekil bir aşkın çoğul yanlızlığını yaşıyorum çorak dudaklarım değerken hayalinin ellerine.uyanıkken seni gören gözlerimi kapat dudakların ile ve yüreğimin kapasını kilitle içeriden ayrılık girmesin bir daha içeri . bırak sevgili özlemi durduramazsın ne yapsan girer içeri ne kadar sıkı kapatsan da kapıları , med cezirde kabaran yanan bir deniz engele tanımaz özlem . ben ellerini tutarken ellerinin sıcaklığı ellerime değmemişken özlerim seni bilirsin . bu yüzden ne yapsan haybeye özlemi ne yüreğimden ata bilirsin ne girmesini engelleye bilirsin .
sen gül yürekli yar . sen her şeyi boş ver ve kanayan kapanmaz yaralarımın üstüne bakışlarına sakladığın bir merhem bahşet.susmalarını suskularımın içine saklarken. Yaşadığım sürece kapanmayacak bir yarayı tımar etmenin bir anlamı yok .ben kadim bir yanlızlığın edebi dostuyum bilmez misin ey sevgili.
Sen merak etme ey gül yürekli yar ben seni rahatsız etmem ben sen uyurken yüreğimi düşlerine bırakır ayak uçlarımda ellerim cebimde geceye karışır giderim şiirlerime akıtdığım ıslak denizlerin karanlık sisli sularında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder