BENİM GÖK KUŞAĞIM YAĞMURDAN ÖNCE DOĞAR
Özlemimi emzirmem gözlerinden …..beni bilirsin çay bardağına
konulan dudak payı kadar uzak kalamam özleminden sevgili…ben ayrılığa yazılmış
şiirlerde emziririm ayrılığı sen kavuşmaları sarıp sarmala beni her andığında diye
çocukluk masumiyetimi yitirdiğim hayatın bahçesinde tuza hasret
yaralarım çiçek açar kan renginde ….. boynu bükük ağlayan bir sazın mızrabın da saklıdır , kavuşmak tadında
yazdığım mektuplar ama kulaklar duymaz ,
gözler görmez ,dil ile telaffuz edilmez ancak kavuşurken
sevgiliye özlem denizinde susuzluk çekenler duyar yüreğin bam telinin titremesinde .
Geceyi giyiniyorum gün doğumu sancılarında , sensizliğe mahkum edilmiş kuyuların en karanlık kuytularında .. deniz
aşırı kavuşmalar yollarım Yusuf kuyusundan, odanın dört iklime serpiştirdiğim
yıldızlara saklı… uyandığında yüreğin
tutsun gece gizlenmiş yanlızlığımın ellerinden.
Teni yağmur sonrası toprak kokar
sevgili , yatağın cehennem kadar sıcak iken nasıl oluyor da nefesin
buzul bozkırlarını üşütecek kadar
soğuk dokunuyor dudaklarıma..
Hadi kırılırım diye korkma
dök avuçlarında biriktirdiğin tüm hüzünlerini tebessümlerimin üstüne . ben senin
sevinçlerinde hüzünlerimi seviştirmeyi öğrendim dert etme sen …BENİM GÖK
KUŞAĞIM YAĞMURDAN ÖNCE DOĞAR…
Sen kavuşmaları al git bordo denizlerim yanmadan toprak kokan
teninin sıcaklığında yanarsa bordo denizlerim söndüremez gözlerinde barındırdı
dığın
denizler taşıp yağsa kırk ikindi sol yanıma …
Ey yüreğime bahşedilmiş özlem , arala gözlerinin perdelerini ve dokundur gecelerim den düşen
uykusuzluğun gözlerine bakışlarını …vazgeçtim
uykusuzluğuma dokunma .neden dersen ben uykusuz gecelerimin gün doğumu
sancılarında biriktiriyorum senli tüm
düşlere söylenmemiş yüklemine ağır gelen
cümlelerin öznelerini. Belli mi olur
öznesi sen olan yüklemine özlem yüklediğim tüm cümleler
düşer kırılır düşlerimden