hürriyet

3 Nisan 2018 Salı

ÜŞEYEN YÜREĞİMİN ÜSTÜNÜ BAKIŞLARIN İLE ÖRT …. Ve sessizce git uyandırmadan denizlerimi


Ey AŞK . her kavuşmalardan özlemler  doğuran….  Bilmiyorum gecenin en kör vaktinde hangi düşlere göz kırpıyorsun yastığında bıraktığım çukurluğa sarılarak. Kaç kez  yüreğime çöreklenen yanlızlığın boynuna urgan geçiyorum saçlarından ördüğüm. Kaçıncı uykusuzluğumun gözlerine mil çekiyorum hatırlamıyorum.. bu kaçıncı tabut kendi cesedim için yaptığım. bu kaçıncı dağ başı yanlığım kendimi attığım yara ….bu kaçıncı ölümüm bayram sabahı coçukluğumun mutluluk gözyaşlarında  yıkadığım.
Kan kaybından ölen bir kalemin can çekişinde sana koşuyor şiirlerim kan revan içindeki kelimelerin ellerinden tutarak....her daim fırtınalar kopan dik duran yüreğim ram olup diz çökmüşken sessizce sensizliğin  ortasında , suskunluğunun tetiğini  düşür   usulca , dudaklarında ki tebessümün hatırına ….ve…….
    Katlet  yüreğimi saba makamında bir şarkı mırıldanırken ..
Çatlamış bakışlarımı yaslayıp bir deniz feneri ışığına ,, düşler örüyorum uykusuzluğuma ..suskunluğumun  sırtına yükleyip söylemeye yeltenip  söyleyemediğim tüm sözleri sabır çekiyorum şükürlerimin arasında ... hayata kapanmış ömrümün üstünden geç yalın ayak ve yıka susamışlığını  yüreğimin bordo denizlerinde…
Varlığında ölmüş olsan da … yokluğunda içtiğim şekersiz çayın dem tadında yaşatırım seni  sevgili  bir sevda  kefenleyip yanlızlığımın omuzlarına yüklemiş olsam da ben yanlızlıktan intihara meyilli yüreğime iki kişiye yetecek kadar  sevgi barındırmasını bilirim …  sen yüreğini ferah tut ….


Hadi sevgili daha fazla uzatmanın anlamı yokk…
ÜŞEYEN YÜREĞİMİN ÜSTÜNÜ BAKIŞLARIN  
İLE ÖRT …. Ve  sessizce git  uyandırmadan denizlerimi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder