Ey AŞK . her kavuşmalardan özlemler doğuran…. Bilmiyorum gecenin en kör vaktinde hangi düşlere göz kırpıyorsun yastığında bıraktığım çukurluğa sarılarak. Kaç kez yüreğime çöreklenen yanlızlığın boynuna urgan geçiyorum saçlarından ördüğüm. Kaçıncı uykusuzluğumun gözlerine mil çekiyorum hatırlamıyorum.. bu kaçıncı tabut kendi cesedim için yaptığım. bu kaçıncı dağ başı yanlığım kendimi attığım yara ….bu kaçıncı ölümüm bayram sabahı coçukluğumun mutluluk gözyaşlarında yıkadığım.
Kan kaybından
ölen bir kalemin can çekişinde sana koşuyor şiirlerim kan revan içindeki
kelimelerin ellerinden tutarak....her daim fırtınalar kopan dik duran yüreğim
ram olup diz çökmüşken sessizce sensizliğin
ortasında , suskunluğunun tetiğini
düşür usulca , dudaklarında ki
tebessümün hatırına ….ve…….
Katlet yüreğimi saba makamında bir şarkı
mırıldanırken ..
Çatlamış bakışlarımı
yaslayıp bir deniz feneri ışığına ,, düşler örüyorum uykusuzluğuma ..suskunluğumun sırtına yükleyip söylemeye yeltenip söyleyemediğim tüm sözleri sabır çekiyorum
şükürlerimin arasında ... hayata kapanmış ömrümün üstünden geç yalın ayak ve
yıka susamışlığını yüreğimin bordo
denizlerinde…
Varlığında ölmüş
olsan da … yokluğunda içtiğim şekersiz çayın dem tadında yaşatırım seni sevgili bir sevda
kefenleyip yanlızlığımın omuzlarına yüklemiş olsam da ben yanlızlıktan
intihara meyilli yüreğime iki kişiye yetecek kadar sevgi barındırmasını bilirim … sen yüreğini ferah tut ….
Hadi sevgili daha
fazla uzatmanın anlamı yokk…
ÜŞEYEN
YÜREĞİMİN ÜSTÜNÜ BAKIŞLARIN İLE ÖRT …. Ve sessizce git uyandırmadan denizlerimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder