Güneşi katletmeye hazırlanan
gecenin en karanlık ve en kör
vaktinde , tuzu eksik masum bir gözyaşının gusledip
söndürmeye çalıştığı en müstehcen
günahın tam orta yerinden yazıyorum bu yazıyı. Yalnızlığın diktatör ikdidarlığına
isyan eden tüm duygular ile …………
Telaşlı bir efkarın faili
meçhul mutluluklarında çiziyorum uyurken
yüzünün aldığı masum hali..
toprağa değmeden buharlaşan yağmur
damlası gibiyim. hasret göz bebeklerimde
çelik çomak oynarken , hangi sahipsiz darağacının ilmeğine dolansam diye yazı tura atıyorum kaderin kederli bir
gününde….
düşünüyorum neden tekim
hep yalnızım bazen yalnızlığımı
bölüştüğüm oluyor ( Sadri Alışı’ğın hangi filmi hatırlamıyorum bir filminden
bir söz geldi aklıma (Zaten onu hiç sevmedim ben, hiç sevmedim. Yalnızlığımı
bölüştüm bir ara hepsi o kadar. Sonra içten içe gülüştük biraz, bir demet
çiçek, niyet kuşu, deniz kıyısı, karpuz sergisi, falan filan.”) tam da böyle bir şey işte benim yaşadıklarımda tam da böyle bir şey
evet bölüşmek güzeldir
ama seni sen yapanı kaybetmeden , karşında kini benliğinde
boğmadan , isteklerinde ile taleplerin ile öldürmeden özgür kılarak… ama şunu anladım ki
yalnızlık bir mecburiyet değil benim için
bu benim seçimim özümü
aslımı beni ben yapan şeyleri yitirmeden
bir deniz feneri gibi tek ve kavim
durmak işte hayat hikayem
…
Öpüşecek birilerini aramadık hani…Bizim için
ölsün de demedik.. Az bir şey sevsin üstünü biz tamamlardık diyor
ya Sadri Alışık yine bir filmde . NE
ÖPÜŞECEK BİRİNİ ARADIM NEDE BENİM İÇİN
ÖLECEK. BİR DENİZ MANZARASIYDI GÜN DOĞUMUNDA
GÜNEŞİ EKSİK BENİM istediğim O MANZARAYA GÜNEŞİ ÇİZMEKTİ GÖZLERİM KAPALI….
BEN nice geceler biriktirdim güneşi
görmeyen yüreğimin dehlizlerinde
. nice denizler biriktirdim ıslak kirpiklerimin uçlarında.. utangaç zannetme suskunluğuma bakıp ta.. içimdeki senin yüreğine
sapladığım paslı bıçağın feryadını dinliyorum…Miadı dolmuş kavuşmaları
beklerken ,üşüyen düşlerimin üstüne asıyorum sevişmelerden sonra göğüsümün üstüne vuran nefesini..
....
İçimdeki dipsiz ummanlara eğilip bırakıyorum şişeye koydum sözcükleri ,,ölümün
baharında hayatın vahasında sarhoş olan serapları yolla , morg ta ifşa olmuş
özlemimi kefenlerken.