Ey yüreğime
bahşedilmiş özlem
Ey
yüreğime bahşedilmiş özlem.. Uykusuz gördüğüm düşleriem hayalini gönderdiğinden beri titrer ellerim
kalemimi ne zaman elime alsam. Ay gece ile vedalaşırken senli düşler sürüyorum
karanlık yanına bir dirhem umut olsun gece ile buluşmasını beklerken . ben ise güneş ilk ışıkları yakarken yüreğimin bordo denizlerini , bir bardak
çayın buharında demliyorum efkarımın yanlızlık ile olan yoldaşlığını
* kavuşmalarımızın katili faili meçhul bir ayrılığını kuçaklarken
yazlızlığım. Umutları yelken yapıp özlemini toka ediyorum yüreğimin fırtınalı
denizlerinde seyreden aşkın seren
direğine . bir çocuğun dua kalan elleri kadar utangaç ,özleminin soğuk alevinde yakıp
dervişlere yolladığım yürek selamım.
Gözlerinde
ayrılığının katiline ferman yazan bakışların ile sustur . yüreğimde isyana hazırlanan denizlerimin sesini ve yak
yüreğimden ayrılığa demir alan tüm gemileri.yreğimin sahline vuran tüm
deniz yıldızlarını devşir bir bir ve terkrar
deniz ile buluştur. Özleminin şımarıklığı yüzünden kabaran gözlerimdeki denizlerin vebalini onlar çekmesin sevgili.
Yine gecenin kör vaktinde yine bir Yusuf’un kuysunun en dibinde sabahlıyorum. Yine
bu aşkın sonu hicran şarkısını dinlerken rahmetli Sadri Alışıktan.Yusuf
kuyusundan yolladığım dualar yine
mualalk taşı gibi duruyor kuyunun tam ortasına ne geri dönüyorlar nede semaya ulaşıyorlar .hadi
sevgili durma sapla bakışlarını ve öldür
içimdeki intihara meyilli yanlızlığımın bayram sabahı çocukluğunu.
Ayrılığa
yazılmış soğuk mektuplarının prangalarını vuruyorum , parmak uçlarımda ısıtığım
kalemime ve yakıyorum tüm kavuşmaları gözlerindeki
ıslak denizlerin daha önce hiçbir geminin
demirlemediği koylarında . Gece güne dönerken
gündoğumu sancılarında savuyorum kavuşmanın küllerini günün iki yakasına
.
hayalin geçerken düşlerimden özlemin yağmalı gözlerimden bardaktan boşalırcasına
.yağmurda uçmayı düşleyen kelebekler gibi özleminden akıp geçen her dakika kavuşmak için yapılmış
dualar iliştirdim.gökkuşağının çıkması için
biraz yağmur yağmalıysa ,kavuşmak içinde biraz özlem çekmek gerek değil mi
ey yar . . *
Hangi çorak susuz topraklardan
taşırdın yüreğimdeki bordo denizlerin fırtınalarını.hangi vahanın ortasın susuz bıraktın
sensizlikte çatlayan dudaklarımı, gözlerinden denizler taşarken.faili meçhul yanlızlığıma sensizliği
ihbar ederken gecenin kör vaktinde , yüzüne
aşina hangi hayalin katiline soyundun ey
yar .
Kaç kez daha uyanmalıyım seni düşlerken
sensizliğin sardığı soğuk geçeğe. gözlerimin sana olan açlığını uykusızluğumda
kurduğum düşlerin ile doyurdum. yokluğuna isyanlar biriktirip susmalarımın için
zulaladım gecelerde sakalım zamana yataklık ederdi devşirme kavuşmaları hatırlamak
için.susmalarımdaki sessizliği hayra yorma sevgili bu yüreğimdeki yorgun
denizlerin bir fırtıanya gebe oluşundandır.
Kavuşmali hayallerin sana dokunuşlarına
,ayrılığın şiirlerini zulaladım. Bir dirhem
kavuşamaya binlerce özlem ekiyorum. Rengarenk
umutlara yelken açmak gayesi ile.
sonra gece sabaha dönerken kavuşmaya
dair tüm umutları tüm hayalelri seni
bir özleme bağışlıyorum*
…
sen yüreğini nafile umutlar ile yorma sevgili. Bırak leş yiyen kuşlar gibi zaman her gün bir
ben alsın yüreğinden ta ki sadece sen kalana dek yüreğinde. ben den kalan artıları yakıp
yüreğinin ateşinde savurursun sevda ağrılarının dağ başlarından. O zaman belki
ulaşır nirvanaya umutlar da ki sevdan .
bakışlarından gizlediğim kavuşmalar dan özlem doğuran yürek var .suskunluğumun
içinde saklanan, dinginliğimi yorarken aşka yazılmış
dizlerin noktalama işaretlerinde .
kalemimin kalemini kırıyorum, sana yazılan
şiirlerin dar ağaçlarında kavuşmalarım sehpasını tekmelerken cepleri rengarenk bilyelerle dolu mutluluğun
kekeme coçuğu.