ÖZLEM DEDİĞİN ŞEY SESSİZLİĞİNİN
YANKISINI YANLIZLIK TA DİNLEMEK DEĞİL MİDİR SEVGİLİ..
Çok büyütülmüyor mu ayrılık dediğin hikaye … ayrılık dediğin şey uzaklığa bağlı değildir
ki sevgili..
Yüreğin ile ilgilidir .. birini seven nice yürekler
vardır bedenler ayrı olsa da birbirine
sarılmış düşler kuran.. aynı düşü
paylaşan gözler bir olduktan sonra bedenler ayrı olsa ne olur.. hani YUNUS
EMRE diyor ya tenler ölür canlar
ölesi değil … onun gibi bende diyorum ki
bedenler ayrı olur yürekler ayrı olası değil.. gül yürekli yar …deniz sahilden ayrı
kalabilir mi bazen cezir de
uzaklaşır ama med de geri gelir isteseler de deniz ile
sahil ayrı kalamaz.. seven
yüreklerde ayrı kalmaz ki isteseler
de istemeseler de tek olup bir
ritimde buluştuktan sonra..
Pervana olan kendini
ateşten sakınır mı ki ,, aşık olan aşık uzaklıktan doğan özlem var diye
sakınsın yüreğini maşuktan … gerçek aşık
maşuka bakarken de özlemez mi?.. özlemez
ise bu nice aşık olmaktır… balığın suya ihtiyacı gibi aşığında özleme ihtiyacı yok mu ?....
Özlemin prangalarına sür aşkın ateşini , bir yüz görümlüğü
düşlerken yarı , tutuşsun bedenin yansın
tüm pervaneler aşkın dansına kalkarken yüreğin
, gözlerine yıldızlar karışsın kaderin saçlarını örerken bakışlarında …
içinde ki korkuyu nefesinde tut
fenerler yol gösterirken denizcilere .. deniz üşemeye başlayınca sabah çiğ damlasını düştürdüğünde gül yüreğinin dikenine , senden uzakta olan bedenimin
buzulların da yangınlara yer
açılır ….
Dinlenir ruhum bordo
denizlerime düşen bir bulutun gölgesinde ,, sonra ne varsa sana ve aşka
dair kundaklayıp bir şişenin içine koyup ağzını sıkça kapayıp bırakırım
gözlerinde ki ıslaka denizlere usulca bedenlerimiz ayrı olsa da yüreğine
ulaşır ümidi ile ….