hürriyet

29 Mayıs 2020 Cuma

ÖZLEM DEDİĞİN ŞEY SESSİZLİĞİNİN YANKISINI YANLıZlıK TA DİNLEMEK DEĞİL MİDİR SEVGİLİ


ÖZLEM DEDİĞİN ŞEY  SESSİZLİĞİNİN YANKISINI YANLIZLIK TA DİNLEMEK  DEĞİL  MİDİR  SEVGİLİ..
Çok büyütülmüyor mu ayrılık dediğin hikaye …  ayrılık dediğin şey uzaklığa bağlı değildir ki sevgili..
Yüreğin ile ilgilidir .. birini seven nice yürekler vardır  bedenler ayrı olsa da birbirine sarılmış  düşler kuran.. aynı düşü paylaşan gözler bir olduktan sonra bedenler ayrı olsa ne olur.. hani YUNUS EMRE  diyor ya tenler ölür canlar ölesi  değil … onun gibi bende diyorum ki bedenler ayrı olur  yürekler ayrı olası değil..  gül yürekli yar …deniz sahilden ayrı kalabilir mi  bazen cezir de uzaklaşır  ama med de  geri gelir isteseler de  deniz ile  sahil ayrı kalamaz.. seven  yüreklerde  ayrı kalmaz ki isteseler de  istemeseler de  tek olup bir  ritimde buluştuktan sonra..
Pervana  olan kendini ateşten sakınır mı ki  ,, aşık  olan aşık uzaklıktan doğan özlem var diye sakınsın yüreğini  maşuktan … gerçek aşık maşuka bakarken de  özlemez mi?.. özlemez ise bu nice aşık olmaktır… balığın suya ihtiyacı  gibi aşığında özleme  ihtiyacı yok mu ?....
Özlemin prangalarına sür aşkın ateşini , bir yüz görümlüğü düşlerken yarı , tutuşsun bedenin  yansın tüm pervaneler aşkın dansına kalkarken yüreğin  , gözlerine yıldızlar karışsın kaderin saçlarını örerken bakışlarında … içinde ki korkuyu nefesinde  tut fenerler  yol gösterirken  denizcilere ..  deniz üşemeye başlayınca  sabah çiğ damlasını  düştürdüğünde gül  yüreğinin dikenine , senden uzakta olan  bedenimin  buzulların da yangınlara  yer açılır ….
Dinlenir ruhum  bordo denizlerime düşen bir bulutun gölgesinde ,, sonra ne varsa sana ve aşka dair  kundaklayıp  bir şişenin içine koyup ağzını sıkça kapayıp  bırakırım  gözlerinde ki ıslaka denizlere usulca bedenlerimiz ayrı olsa da yüreğine ulaşır ümidi ile ….

9 Şubat 2020 Pazar

ben kavuşmayı bilmiyorum ki


Ayrılık düştü ,
Kalemime ,
Özlemini yazamam ki,
Uykuya dargın gözlerimde ,
 seni düşleyemem ki,
ayrılığı ,özlemeyi
düşü , düşlemeyi
yazmayı. karalamayı,
sevmeyi , nefret etmeyi
falanları  filanları az çok bilirim
yazarım haklarında bir şeyler kendimce
kavuşmayı hiç bilmiyorum ki,
yazamam ki,
sisi , denizi
rüzgarı ,fırtınayı
feneri ,martıyı
sirenleri , deniz kızlarını,
Poseidon’u bilirim az çok
Yazarım bir şeyler kendimce
ama limanlar nerede bilmiyorum,
çıktığım seferlerden hiç limanlara  ulaşamadım ki,
yazamam ki,
ateşi bilirim
yanmayı
kül olmayı , rüzgarda savrulup  yok olmayı
pervane olup kendini aşk için feda etmeyi
bilirim,
yazarım haklarında bir şeyler kendimce
yakmayı bilmiyorum,
ben hep yandım hiç

 yakmadım ki
yazamam ki
kara sevdayı bilirim
kara sevdanın karasına hasret dokumasını
yollara vurup sevdayı
yol üstü çeşmelerinde
heybemde sevda türküleri
biriktirmeyi bilirim ,
yazarım bir şeyler kendimce.
umut içinde vuslat hiç gelmedi,
düştüğüm yollarda kayboldum,
hiç varamadım sılaya ,
vuslatı, sılayı,
bilmeyen nasıl yazar kavuşmayı,
ben kavuşmayı bilmiyorum ki
yazamam ki…………………..