hürriyet

9 Eylül 2018 Pazar

EY yüreğimin azınlık yanına SIĞINAN MÜLTECİ SEVDAM


Bu bende ki aşk tek kişilik ey sevgili  , iki kişi yaşanmaz , özlem gibi ayrılık gibi tek kişilik  , bende ki aşk tek kişi yaşanır   iki kalabalıktır. Varlığın ile tenhalığımı , sesin ile sessizliğimi bozmayacaksan buyur gel  yüreğimin kapısı açıktır ama kapıya vuurpda gürültü etme sakın. Aşk  iki yanlığın tek yanlızlıkta  buluşma ise bırak tek yaşayalım aşkım uzaktan olmaz mı . 
 Ne demiş Mevlana  .gözden ırak olan gönülden de ırak olur . gönle girdikten sonra , gözden ırak olsa ne olur ……………
Sen orda ben burada olsak ne olur  yüreklerimiz aynı aşkın narında gül açarken. Ben deniz olsam ne olur sen  sahil …aynı gökyüzüne baktıktan sonra…..durma öyle  sevgili hüzünkar , al elime kalemi  yazdığım şiirleri  boya bakışlarının rengineee..
Öyle sessiz  durma sevgili içimdeki kuyuya seslen belki Yusuf ses verir, senin sesine benzeyen bir sesle . ey içimdeki saklı cennette gülü arayan bülbül, istersen elindeki kalemi kalbime sapla  akan kanımı  gözlerindeki deniz renginde boya ve Nil’e bırakılan umut kandillerini söndür ,ellerine bulaşan kanımın üzerinde ….
Ey gözlerim ile gören , ey gözleri ile gördüğüm çığlıksız   feryadın ile uyandır içimdeki içimde ki kör kuyularda uyuyan Yusuf’u.. dilindeki biriktirdiğin en keskin  kelimeleri sol yanıma ve batır ince ince  sancıyan yüreğimin sen yanlarına ..
EY yüreğimin azınlık yanına SIĞINAN MÜLTECİ SEVDAM .. Yüreğimdeki bordo denizleri gözlerinde ki kuraklığa hibe ettiğim.. EY kokusu ile gülleri küstüren , kokusu ile yüreğimdeki dikenlerde  güller açtıran sevda…bende bu aşk bir kişiye çok iki kişiye az gelir… benim aşkım tek kişiliktir bırak  ölüm gibi tek başıma yaşayayım aşkı. Benim aşkımda bir kişi eksik iki kişi fazla gelir …

4 Eylül 2018 Salı

biriktirdiğim gözyaşların ile tımar ediyorum sensizlikte azan yaralarımı

Aşkını  kalbime koyup .üzerini özlem ile mühürledim. Mühürlü özlemlerinin içine  senin için  kavuşmalar sakladım. Ey  gözlerimin karanlığına bakışları ile yıldızlar çizen kadın.
Sorgusuz sualsiz gülümsediğim anların ardına umutlarımı iliştirip dua diye kavuşmaların sıcaklığına yolluyorum.  Karanlıklarıma  Yıldız  çizen gözlerini uykusuz gözlerime örüyorum. Tenin yedi iklimin den geçip kavuşmalarını  özlemlerime ilikliyorum , özlemlerine daha yakın olabilmek için.
Deniz aşırı imkansızlıklarıma aldırmadan seni biriktiriyorum  harf harf  toprak kokan şiirlerimin noktalama işaretlerinde... bahara diz çöktüren gülüşün ile kısknadır  tenime değen ılık meltemleri sana doğru  koşarken gecede kaybolmuş düşlerim ..
yokluğuna adak  olarak adadığım kavuşmaları biriktiriyorum donkuşlarında yanarken benliğim.
Hadi sevgili bakışlarında baharlar gülerken  aşkın bahçesinden bir gül ver  , yüreğimdeki kelebeklerin kanatları ıslanmadan  hasret yağmurlarında.
Tenin  sıcak iklimlerinde dolaşırken  yitirdim zaman mefkumumu Hangi zamanın  hangi mevsimin deyim bilmiyorum • çatlayan dudaklarımı  kirpiklerinden süzlen ab-ı hayat ile ıslatıyorum. Boynu bükük ölüm sıvazlarken  ömrümün  sırtını.
Durma sevgili varlığının zekatı olarak  gel  sensiz düşlerime, baş göz ediyorum  yokluğunu  tenimde bıraktığın parmak izlerin ile. Suskunluğuma  bakıpda susma  ey ıslak denizleri gözlerinde hapseden kadın . ben şiirlerimi ilmik ilmik  suskunluğuma işledim . biriktirdiğim gözyaşların ile  tımar ediyorum sensizlikte  azan yaralarımı .özleminin olmadığı hücrelerimde yaksam adının geçmediği tüm şiirlerimi , duyar mısın ? lal olmuş yüreğimin feryadını  hüznünün suküta kavuştuğu zamanlarda.

Kavuşmalara tehirli özlemlerini avuturken dokunuşlarının  izlerinde .geceyi katletmeye hazırlanırken güneş , en müstehcen düşüncelerimi  gözyaşlarında guslederken yazıyorum bu  yazıyı sevgili
Denize kavuşan yağmur tanesinin mutluğu   var telaşlı bir  efkarın demli çay kokan buğusunda raks ederken  ayrılık