hürriyet

14 Nisan 2012 Cumartesi

Ağa sarmalanmış sanki yüreğim

Ağa sarmalanmış sanki yüreğim
Seni özledikçe dahada dolanıyorum aşkına
Güverteye çekilmiş balık milsali
can pazarında çırpınışta hasretin
yavas yavas ölüyorum özlemini solurken
sesinde suru bekliyorum
dokunuşlarında haşr olayım diyee
hadi kopar yüreğimdeki ağları
ve bırak beni yüreğindeki mavi denizlere
elini yüreğine koy zindan gecelerde
aşka dokunur gibi dokun
yüreğinin denizlerine bıraktığın yüreğime
hisset beni yüzünde oluşan tebessümde
aldığın nefeste içine benim sıcaklığım yayılsın
gözlerinde oluşan yakamozları iliştir odanın bi köşesine
mutluluğu gör
kırkı çıkmamış bir bebeğin gülümsemesi kadar saf
ve bensiz olmanın hicranını at ben düşlerken
yüreğinden
Gözyaşlarına meze et ayrılığı
Gecenin son durağında beklerken beni
Bir Damla Gözyaşının...

düşünü kaybetmesin yüreğin

Nisan yağmuru sularken soğuk karanlık geceyi
Sen yüreğinin en sıcak yerinde sakla umutlarını
Kavuşmalarımız azalırken
Yüreğinde sakladığın umutlarun artsın
Çıkmaz sokağa benzeyene gecenin
İçinde dolaşmayı bırak avare avare
Sol yanıma yasla yorgun yüreğini

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder