hürriyet

3 Nisan 2012 Salı

Tesbih gibi dizdim sözcükleri kalemime

Tesbih gibi dizdim sözcükleri kalemime
imammesi dağılmış tesbih taneleri gibi saçılsın diye mektuplarıma
dudağının suskunluğu ile mektuplarım açılsın yüreğine
Eğil bak yüreğinin kuyularına gözr yüreğimin yanısımasını yüreğinin kuyılarında ocağın dokduzu ve lapa lapa kar yağıyor ve sana sesnelniyorum yağan kar tanelerinin üzerine yazdığım özlemimle .oku yüreğindeki suskularda ve erit ılık nefesinle sana kar tanleri üzerindeki özlemlerimi . özleminin yanardağları patlar içimde ve kusar özlemini satırlarıma . hayalinin süliyeti vurmuş, hud hudlerin gönlüme senin için yaptığı sen sarayının kapısına , .
bakışlarını sürüyorum yokluğunun şarjörüne sensziliği vurun diye kalbinden ..bırakıyrum aşkını yılkı atları gibi yüreğimin bozkırlarına özgürce dolaşsın , aşkının ayakları altında ezilsin kalbimin aşılmaz surları ,aşkının nal sesleri yankılansın yüreğimin kanyonlarında .karın altında üşüyen ellerimi ısıt sevdalı yüreğinin ateşinde bir nefes gibi çek içine sızlayan parmak uclarımdandan ruhumu gül yüreklim ben özlemini bırakdığın yerdeyim.

Zemheride düşür sen yüreğimin corak topraklarına binlerce gül yapragını gül yüreğinden kokuna hasret kalmayayım bu yadlerde . yüreğimin sersenişlerine aldırma sen ,hayallerini ser düşlerime sendeledim de yıkılmadım yar. Ayın gölgesi düşerken umutlarımın üstüne özlem tohumları serpildi yine yüreğimin bozkırlarına.

Her senli düşünce bir özlemdir yüreğimde açan gül yüreklim .dalganırken hasretden yana yüreğim , yıldırımlar düşer gözlerinin ikliminde düşlerime , sensizlik ruhuma gülümser.ateş düşdüğü yeri yakar derler peki ya gül yüreklim özlemin yakmak için nereye düşer . Ok yayı terk edince kavuşma ertelenemeyen bir hasret yol olur.
Sen şimdi ışıkları sönmeyen bir şehirde yüreğine yansıyan denizlere yakamoz özlemler serpiyorsun. Ayrı bir ülkede, yüreğime yakın, bedenime uzak düşler yaşıyorsun. Hasret diyorsun adına hasretin ve özlemin küllerini dağıtıyorsun yüreğime göç kuşların kanatlarında.. Sen şimdi gül yüreklim, belki de düşlerinin günlüğünü yazıyorsundur sevda mürekbebine batırdın sevda kaleminle .
Bir martı çığlığıyla irkiliyor deniz, bir bebeğin tebessümü karışıyor dalga ile sahilin raksına. Deniz yıldızları oynaşırken denizin gözlerinde bir bulut geliyor sevda mabedinden. Gönül salıncağımda sallıyorum sevdaya dair düşlerimi . uzat ellerini tut yüreğimi

seni bekleyişlerimin bekleyişlerine bir çentik daha attım zaman sensizlik oldu gecelerim sayamıyorum artık. Sensiz bir gecenin hayali düştü ,yüreğimde bekleyişlerin sabırsız tortuları kaldı . kağıt gemilerle dolaşsam tüm sevda kıyılarını senin limanına sığına bilir miyim süt liman bir denizde gözlerinin Matarasınndaki tuzlusuyu dök denizlerime seni meltem esintilerinde bulayım. Serçe kanatlarına umut renginde düşlerini çiz, bulutlara bakarak izini süreyim.yüreğine gül kokuları serp zemheride kokunu süreyim . ayrılıkları katlayarak yolla bana sol köşesi yanmış bir mektupla yolla ki ,umudun hasrete dönüştüğü denizlerde sevdanı yakmamayım. Bir deniz çiz yüreğinin çölerine gül yüreklim, sevdanın ceviz kabuğun kayına binerek aşkına kürek çekeyim.

gül yaprağına sardığın düşlerinle çal kapımı. Hayallerim savrulsun hasret rüzgarlarında. Sana kavuşmanın tadını çıkarayım yarınlarımda . hasretin aksın avuçlarımdan,ayrılık karışsın gecemin karanlığına
Hummalı bir ayrılık günü kalasın gönül defterimde. neresinden başlayayım yazmaya zaman tükenirken yüreğinde senle olmayı , bir gün sessizlik saracak ruhunun feryadını ve tabutuyla gömeceğim sensiz günlerimi. Karanlık bir deniz kalacak ayrı kaldımığımız dünümüzden,yarında el sallrken yansımamız bir ölüm .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder