hürriyet

14 Aralık 2012 Cuma

TUZLU AŞK


TUZLU AŞK

Güneşe yakın uçardım

İkarusun gölgesi düşerdi kanatlarıma

Okyanus dolduruyorum avuçlarıma
serpiyorum burnuma gelen yanık aşk kokusuna doğru

Gün dönerken geceye 

Dolunay lanetli  leke olup asılır gözlerime

Son düştü  gördüğüm

Suskunluğunda
ellerim yağmur toplar 

Bordo denizlerimden

Kırık bir yakamoz yansımasıydı

Tebessümünde görünen

Unutulmuş bir limanda
maviye sarılı bir aşk yatar

Denizin koynunda

Tuzlu bir aşk  demir atar

Dudağımın kıyısını öperken

Titrek dudakların 
gelmekten yana  kaygım yok yanlızğına

Her gelmek daha zor bir gidişe gebe olmasa 
iki yanlızlıktır belkide asıl yaşanması gereken

Düşlerin koynunda
Yorgun  yürek 
yağmalanmış bir denize  bakar
ve susar

İçinde  isyanlar  ayaklanırken
peki sen ne kadar su(S)arsın
bende ki sana bakarken gözlerin
ben denizin en sakin anlarından korkarım bilirisn

Heran  bir fırtına gebedir diye
korkuyorum şimdi  kalemim suskunlundan

İçimdeki isyanın başkaldırşına sebeb olur  diye

Ey tuzlu kokusuan sevdalandım deniz

Koyunda yatan aşkın tuz  tadını  bırak yüreğime

tek kanadı yanık pervane gibi

Yalpayarak uçuyorum aşkın narına

Gözlerimdei ateş böcekleri sönerken
sen sesini ört şiirlerimin üstüne  sevgili
tuzlu bir aşkın  sözleri düşer
gül yaprağına  bülbülün dilinden
güneş güne  el sürerken
yüreğimde aşkın kokusu
gözlerimde soluyor bordo denizlerimin rengi
düşerse gözlerinden  tuzlu bir aşk
duyarsan gül yaprağının yere düşerken figanını.
ve görürsen yüreğimdeki bordo denizleri
ozaman bilki  sevgili özlemişimdir seni

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder