aşkına kundakladığım bir yürektir göğüsümde taşıdığım
Yüreğime lal düşünce su(s)rar kalemim
bir bir dökülürdü mektuplarımdan kelimlerim
uykuya hasret gözlerime senli bir geceyi sürterdim
sevdanın en koyu renginde seni bulmak isterdim
fırtanalı denizleriin sakin sabahlarında demir attığım limandır yüreğin .karinası su almış gemimi onardığım.öpüşlerin çekerdi beni karaya,yıllardır yaşamamış ertlenmiş mutluluklara. Sunardın bana ruhunu bedenini en sek haliyle aşkı içmem için nefesinden zil zurna sarhoş olurdum sana dokunuşlarımda ayıldığımda yürek ağrıları içinde akşamdan kalma bi aşk olurdum yastığında..
Amiklanamıma düşerdi ruhunun bıraktığı kokular ve denizi kokladığımda sen gelirdin aklıma .Ne yana dönsem mavi denizlerimde sen varsın içime işleyen iyod kokusunda ..korsan gemilerime gödnerirdim geceleri düşlerine yağmura hasret göz kapaklarına denizlerimi getirsin bensizliğe atvedilmiş tüm geclerini yağmalasınlar diye .Tüm umutlarının tüketiği beklemleri bıraktığın bir anda geleceğim ve aştan yanan bedenine aşkın pınarılarını akıtacağım dudağımdan tenine bıraktığım öpüşlerimle .
tenine değince tenim ayrılağın gemilerini yaksam diyprum bir daha bekleyişin özlem ateşine düşmesin diye gözlerinden akan denizlerin arasında .gözlerimde sen , yüreğimde aşkın ,ellerimde senin için edilen dualar nefesimde alev, kalemimde sensizliğe yazılan mektuplar var.
biriken hasretini sabırın taşlarında döverdim senli bir gecede erken gelen şafaklara kürek çekerken aşkın denizinde seni gördüğüm anları saklardım yüreğimin iç ceplerinde senden uzak oldugun zamanlarda senli anları yenide yaşayayım diye Uyku uğramayan gözlerimi hayalin göz bebeklerimden öpene dek kapardım yorgun gecenin güneşe el uzattığı saatlerde
bir sabahta senin uyandığın sabahta buluşalım hasret kokan çayımın dem buğusunda senin gülümsemenle doyurayım yüreğimin sana olan açlığını sen çayını yudumlarken .ben ruhumun buz tutan ararat yanlızğını bırakıyım attığın iki şekerle çayının sıcaklığına ersin diye . ve çık yüreğimdeki sancım yüreğimin ağrılarının doruğuna ve haykır dilinden benzilğe ait cümleleri savrulsun gökyüzüne Nuh’un gemisinin karaya oturduğu yerde.
aşkın yangını düştü sevdanın denizlerine . Karanlık gecelerde yüreğinin şavkı vurur yüreğimin üstüne titrer ruhum seni her düşleridğimde bir ayrılık yapışır yakama alacaklı misali sana her dokunuşumda bir bir dökülür ayrlığın lugatından kelimeler kalemimin geçtiği beyaz vahalara .örtüyorum yüreğime aşkın yorganını ve ayrılığa inat yaşıyorum seni
özlemin somurtgan bir ev sahibi gibi çöreklenince gözlerime aşkının yangınından kururdu yüreğimin denizleri bir çığlıkla ağlardı güneş bulutların arkasından dumanlar içinde kalan gönül yaralarımın üstüne. Gül yüreklim sensizliğe dair saklamış tüm sözleri çıkardım yüreğimin sandığından bu gece .yüreğim prangalanmışken yüreğinin gecelerine
aşkına kundakladığım bir yürektir göğüsümde taşıdığım. Çıkarıp attım bedenime kangrenlere sebeb olan nefsimi . kalbim pompalar damarımdaki kanıma aşkını , bundaır ruhumun ruhuna sarılmaları. Sevdanın en derinidir gözlerinde gördüğüm denizlerin mavisine düşmüştür gözlerindeki derin sevdalar aşkın için döktüğün aşkın gözyaşarında .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder